"sınırlı sayıda" - Translation from Turkish to Arabic

    • عدد محدود
        
    • طبعة محدودة
        
    • محدود العدد
        
    • كمية محددة
        
    • بعدد محدود من
        
    Bu işlem her sınırlı sayıda yeni müşteri için tekrarlanabilir. TED يمكن أن تتكرر هذه العملية لأي عدد محدود من الزبائن الجدد.
    İşte sınırlı sayıda gösteri yapacak olmamızın sebebi bu. Ölüyor mu? Open Subtitles لهذا يمكننا تنظيم عدد محدود من العروض فحسب.
    Demek istediğim: Burası sınırlı sayıda kadının yaşadığı küçük bir kasaba. Open Subtitles أعني هذه مدينة صغيرة مع عدد محدود من الفتيــات
    İlk olarak, o sınırlı sayıda üretilmiş bir aksiyon figürüdür. Open Subtitles حسناً ، أولاً وقبل كل شيء إنّها طبعة محدودة ، تمّ عملها
    Bu sınırlı sayıda üretilen yeşil fener. Open Subtitles إنه نموذج محدود العدد من الفوانيس الخضراء
    Bu durum, bu şeylerden sınırlı sayıda kaldığı anlamına geliyordu. Olamaz! Open Subtitles مما يعني أنّه لم يتبق هناك سوى كمية محددة تم تركها فقط
    Satranç kuralları sadece sınırlı sayıda hamleye izin verir. Open Subtitles قوانين الشطرنج تسمح بعدد محدود من التحركات فقط
    Yani sadece sınırlı sayıda insanı kopyalayabilirler. Open Subtitles إذن من قام بفعل هذا لديه عدد محدود من الأشخاص
    Kontrolümüzde sınırlı sayıda F18 avcı uçağı var. Open Subtitles لدينا عدد محدود من طائرات إف 18 الاعتراضية.
    Ortalama bir erkek beyni, sadece sınırlı sayıda göğüs görüntüsünü ya da sutyeni depolayabilir. Open Subtitles عقل الذكر العادى يستطيع فقط حفظ عدد محدود من صور النهود
    İlk adım olarak, sınırlı sayıda Ziyaretçi'ye sınırlarımız içinde özgürce seyahat edebilmelerine olanak sağlayacak olan vize için başvuru yolu açıldı. Open Subtitles كخطوة أولى، عدد محدود من الزائرين سيأخذون فيزا تمكنهم من حرية التنقل ضمن حدودنا
    Her şey bireysel piksellerden yapılmıştır bu da demektir ki evren sınırlı sayıda bileşenden meydana gelmiştir bu da demektir ki sonlu sayıda alemden oluşmuştur bu da hesaplanabilir demektir. Open Subtitles كل شيء يتكون من بيكسلات فردية و هذا يعني أن الكون يتكون من عدد محدود من المكونات و بالتالي يتكون من عدد محدود من الحالات مما يعني أنه قابل للحوسبة
    Bunun bir devlet işi olduğunu düşünüyor muyuz bu derece ileri kapasitede olan sınırlı sayıda devlet var dersek? Open Subtitles هل نستطيع القول أن هذا الفعل صادر عن دولة وأن هناك عدد محدود من الدول هم من يملكون هذه الإمكانيات المتقدمة؟
    Sözlü olarak konuşma, önceden ayarlanmış ve sınırlı sayıda kelimeyle, bu öyle modası geçmiş. Open Subtitles ... التخاطب عن طريق الفم استخدام عدد محدود ومتفق عليه ... من الكلمات ليس سوى طريقة بالية
    Her birimizin sınırlı sayıda nefes hakkı var, değil mi? Open Subtitles لدينا عدد محدود من الأنفاس, صحيح؟
    Koleksiyonerler için sınırlı sayıda satılan bir şarap. Open Subtitles إنها طبعة محدودة تم بيعها للجامعات
    Bu sınırlı sayıda üretilmiş Graystone OS-9 holoband ürünü eşsiz bir kaliteye sahiptir. Open Subtitles المعلق الإناث: هذا طبعة محدودة الإصدار من Graystone OS9 Holoband لا تضاهى في الجودة.
    Bunun sınırlı sayıda... Open Subtitles إن طبعة محدودة تاو ني...
    Bana sınırlı sayıda üretilen yeşil feneri verdiğin için sen sağol. Open Subtitles شكرا لك لإعطائي "نموذجك محدود العدد من "الفوانيس الخضراء * الفوانيس الخضراء: أداة تستخدم في إحدى القصص الهزلية *
    Bu durum, bu şeylerden sınırlı sayıda kaldığı anlamına geliyordu. Olamaz! Open Subtitles وده معناه انه متبقي كمية محددة فضلت موجودة بس
    Verbena Court kurulurken sınırlı sayıda telefon hattı çekmişler. Open Subtitles بُني الحيّ بعدد محدود من خطوط الهاتف إشتراها السيد(بيسيت)جميعها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more