Önemli olan stil değil, uymasıdır. Orada dans pistine çıktığında herhangi bir sınırlama istemezsin, değil mi? | Open Subtitles | عندما تكون في حلبة الرقص، لا تريد أية قيود |
Cevabını vereceği sunumun tarzı üstüne hiçbir sınırlama koymadık ve bu seferki program içerisinde herhangi bir yorumda bulunmayacağımızı belirttik. | Open Subtitles | لم نضع أي قيود على إسلوب أو طريقة تقديمه للإجابات وإقترحنا بأننا لن نهدر وقتاً علىالتعليق... في هذه الحلقة نفسها |
Burada alkol tüketiminde sınırlama olduğunun farkındasın, değil mi? | Open Subtitles | تدرك أن هناك قيود على أستهلاك الكحول بهذة المحطة |
Tecritin kullanılmasına sınırlama getirilmesini istemişsin. | Open Subtitles | قلتم بأنكم تريدون تقييد في إستعمال الحبس الإنفرادي |
Bu sınırlama emri herşeyi bitirmeliydi. | Open Subtitles | الأمر التقييدي ذلك كان من المفترض أن يوقف كل هذا. |
Ancak hava yastığı tasarımı için çok büyüktü, o yüzden başka bir sınırlama tanımlanmış oldu. | TED | لكنها كانت كبيرة جدا على نظام الأكياس الهوائية. اذا لقد تم التعرف على قيد جديد. |
Adalet Bakanlığı'nın Lucca Quinn'i serbest bırakması için geçici sınırlama emri. | Open Subtitles | امر تقييدي مؤقت يجبر وزارة العدل على اطلاق سراح لوكا كوين |
Eminim bu konuda bir takım sınırlama falan vardır. | Open Subtitles | أنا متيقنة أنّه هنالك حدٌ معين لهذا الأمر |
- Işın hattında sınırlama kaldırıldı. | Open Subtitles | خط الشعاع ليس عليه قيود. تشغيل التقاط الشعاع. |
Vuruş listesinde sınırlama yok. | Open Subtitles | حسناً ، لا توجد قيود على وضع قائمة الأفضل |
Bu bir deniz avcısı için imkansız bir sınırlama gibi görünebilir. | Open Subtitles | قد تبدو هذه قيود مستحيلة لصيّاد يرتاد البحار. |
sınırlama ve kısıtlama gibi kavramlar bizim için geçersizdir. | Open Subtitles | لا قيود ولا حدود، لا حاجة لنا بها. |
Yemekle ilgili başka sınırlama var mı? | Open Subtitles | هل هناك أي قيود غذائية آخرى؟ |
- Sorularda sınırlama olmayacak. | Open Subtitles | بدون أي قيود على الأسئلة ؟ |
Değil. Eureka'ya sınırlama ya da gündem olmadan yaratmak için geldim. | Open Subtitles | (كلا، أتيت إلى (يوريكا للإبداع دون قيود |
sınırlama emri, patent ihlali davası, haksız müdahale ve çevresel tehlike raporu. | Open Subtitles | امر تقييد و دعوى التعدي على براءة اختراع التدخل القصري و دعوى المخاطر البيئية |
İnsanlara soruyordum: "Tekerlekli sandalye sana ne çağrıştırıyor?" Cevaplar genelde şöyleydi: "sınırlama", "Korku", "Acıma", "Kısıtılanma". | TED | عندما أسأل الناس عن ما يعنيه الكرسي المتحرك لهم، فهم يستخدمون كلمات من مثل "تحديد"، "خوف" "شفقة" و "تقييد." |
İşte o zaman sınırlama emri çıkarttım. | Open Subtitles | وكان ذلك حينما طلبتُ الأمر التقييدي. |
Bir önemli sınırlama, asla hayatının tehlikede olduğunu söyleyemezsin. | Open Subtitles | أوه قيد واحد مهم أنت غير مسموح لك ذكر بأي طريقة أن حياتها في خطر |
Yani yeni bir sınırlama ortaya çıktı. | TED | اذا لقد تم التعرف على قيد جديد. |
Bütün tarikat için sınırlama emri çıkartamazsınız. | Open Subtitles | لا يمكنكم الحصول علي أمر تقييدي ضد مذهب كامل. |
Neler yapabileceğimizle ilgili sınırlama var mı? | Open Subtitles | ولكن هناك حدٌ لمَ يُمكننا فعله به |