"sınırlardan" - Translation from Turkish to Arabic

    • الحدود
        
    İnsanlar sınırlardan sızmaya çalıştığı için Ulusal güvenlik tüm sınırların kapatılması emrini verdi. Open Subtitles جنود الدولة و الحرس الوطني قد طُلب منهم إغلاق كل الحدود بسبب أن الناس يحاولون الفرار
    Web sitemizin sağladığı bazı başka hizmetler de var çizdiğin sınırlardan dolayı sana açmadığım şeyler. Open Subtitles .. هناك خدمات أخرى يوفرها موقعنا أشياء أخفيتها عنكِ بسبب الحدود التي وضعتها أنتِ لنفسكِ
    Her şey mermilerden, bombalardan, sınırlardan ya da bölgelerden ibaret değil. Open Subtitles لايتعلقبالرصاصوالقنابل، الحدود أو المُقطعات.
    Diane'in kontağı kaçakçının yerel balıkçıları kullanarak sınırlardan geçtiğini düşünüyor. Open Subtitles مصدر ديان يعتقد أن المهرب يستخدم صيادين محليين لتمرير البضاعه من الحدود المعاقبه
    Bu nedenle bu hafta insanlar sınırlardan nasıl geçirilir ayrıntılarıyla öğreneceksiniz. Open Subtitles لهذا السبب، هذا الأسبوع ستتعلمون كل شيء عن طريقة تهريب عبر الحدود
    İnsanlar Amerika'ya hala eski usullerle fiziksel sınırlardan geçirilerek kaçırılıyorlar. Open Subtitles ولكن معظم الأشخاص لازال يتم تهريبهم إلى الولايات المتحدة بالطريقة القديمة، عن طريق الحدود
    Kaynakların iddiasına göre bağış işi teftişlere çözüm olsun, sınırlardan rahat geçilebilsin diyeymiş. Open Subtitles تزعم المصادر أن المُؤسسة الخيرية هي مُجرد واجهة لتجاوز إجراءات التفتيش ونقل البضائع المُهربة بين الحدود
    Bu şekilde sınırlardan kaçıyorlar. TED فروا عبر الحدود مثل هذه الصورة.
    Bunlar onun sayesinde gerçekleşti, çünkü o kabul edilmiş fikirleri yıktı. onun elinin bir süpürüşüyle, teorik inançlardan ve kendi kendimize empoze ettiğimiz tüm zihinsel sınırlardan kurtulduk. TED وكلّ هذا، هو نوعاً ما بفضله، لأنه أزاح الأفكار المسبقة، لأنه ألغى دفعة واحدة، كلّ معتقدات النظرية، كل الحدود الذهنية التي يمكن للإنسان أن يحددها.
    Müşterek üretimin verimli olmasının hammade, parça ve nihai ürünün sınırlardan hızlı ve etkin bir biçimde geçmesine bağlı olduğunu unutmayalım. TED وإنه من المهم حقاً أن تتذكر لكي يكون الإنتاج المشترك فعالاً، وهو يعتمد علي حركة فعالة عبر الحدود من المواد الخام والمكونات والمنتجات النهائية.
    Ve Görgüsüz Ölümlüler, Bu sınırlardan Biri. Open Subtitles وتلك الحدود يسيرة سيئة الترتيب
    Ona sınırlardan bahsetmeyi unuttun. Open Subtitles نسيتِ أن أن تخبريـه حول الحدود
    Zor sınırlardan geçmesini ben ayarladım. Open Subtitles رتبت للسف عير الحدود بصعوبه
    Daniel Cohn-Bendit'in hayatı tehlikede olmamasına rağmen bunu yapmayı kabul etti çünkü bu otoritelerle dalga geçmek için sınırlardan daha geçirgen birşey olmadığını--fikirlerin sınırları olmadığını göstermek için iyi bir fırsattı. TED ووافق على القيام بعملية التزوير تلك رغم ان دانيل كوهن-بينديت لم تكن حياته في خطر إلا أنه رأى انها فرصة جيدة للإستهزاء بالسلطات ولكي يريهم انه لا يوجد اسهل من التسلل عبر الحدود وان الافكار لا حدود لها
    Şimdi, modern kölelikte: Amerikanın ilgili kuruluşunun kaba istatistiklerine göre, 800.000 civarında, - 10 katı - köle, uluslararası sınırlardan alınıp satılıyor. TED الآن، العبودية الحديثة: تقديرا لإحصاءات وزارة الخارجية (الأمريكية) التقريبية، هناك 800,000 -- عشر مرات ضعف الرقم -- تم نقلهم والإتجار بهم عبر الحدود الدولية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more