Onu sıradan biri olarak görseydin her şey ortada olurdu. | Open Subtitles | سوف تقولين من مجرد النظر إليه أنه مجرد شخص عادي |
sıradan biri, çok iyi tanıdığı biriyle yemeğe çıkmak isterse ne yapar? | Open Subtitles | شخص عادي يريد لقاء أحد ما يعرفه جيدا لتناول الغداء ماذا سيفعلان؟ |
Hayır, sıradan biri. Sıradan biriyle evlendi ama benle değil. | Open Subtitles | لا، إنه عادي تزوجَت شخص عادي ولكن ليس أنا |
Ve şimdi sıradan biri olduğumu söylediğimden beri sesinizdeki güven yerine geldi. | Open Subtitles | لقد أخبرتك أنني رجل عادي لقد ظهرت الثقه على صوتي |
sıradan biri olduğunu düşünmenizi istiyor. | Open Subtitles | يريدكِ أن تعتقدي أنه رجل عادي. |
Üstelik sıradan biri değildi, öyle değil mi Gloria? | Open Subtitles | و لم يكن مجرد رجل عادى صحيح, جلوريا؟ |
Sen gelene kadar sıradan biri gibiydi. | Open Subtitles | لقد كان شخص طبيعي إلى أن أتيتِ |
Prens Edward, sıradan biri ve bir Katolik olan Ann Crook'la evlendi. | Open Subtitles | زواح الأمير "إدوارد" من "آن كروك" التي هي من العامه و كاثوليكيه |
Ben sıradan biri miyim? | Open Subtitles | أنتم تظنون أنني شخص عادي أنا لست شخصاً عادياً |
Çünkü çözüm, bu sıradan insanlarda. Çok sıradan biri dünyayı değiştirebilir. | Open Subtitles | لأن هؤلاء البشر العاديين هم المفتاح شخص عادي واحد يمكنه أن يغير العالم |
sıradan biri gibi, bir insan gibi. Bu ne saçmalık böyle? | Open Subtitles | مثل شخص عادي مثل بشري، ما مدى تفاهة هذا ؟ |
Yani hastamız evinde üç metre çöp yığını olan ve kulak çöpü kullanan sıradan biri mi? | Open Subtitles | لذلك اعتبرنا مريضنا مجرد شخص عادي مع كومة بطول قدمين من الكتب القديمة؟ |
Gerçekte ne kadar sıradan biri olduğumu öğrendiğinde hayal kırıklığına uğrayacak. | Open Subtitles | سيصاب بخيبة أمل كبيرة عندما يكتشف أنني مجرد شخص عادي. |
sıradan biri... olmalıydım, herkes gibi. | Open Subtitles | كان المفترض علي البقاء شخص عادي كما تعلم، مثل أغلبية الناس |
O sadece şarkı söyleyip, gitar çalan sıradan biri. | Open Subtitles | إنه رجل عادي يغني ويعزف على الغيتار |
sıradan biri gibi yaralanabilirsin. | Open Subtitles | ويمكن أن تؤذى مثل رجل عادي |
Bir adam varmış tamam mı? Bildiğin sıradan biri. | Open Subtitles | كان هناك رجل رجل عادي |
sıradan biri olmaktan korkuyorum. | Open Subtitles | أخاف أن أكون رجل عادي |
Gerçek, benim sıradan biri olduğum. | Open Subtitles | الحقيقة هى اننى رجل عادى |
Sadece sıradan biri olmak istiyorum | Open Subtitles | كل مااريدة ان اكون شخص طبيعي |
Prens Edward, sıradan biri ve bir Katolik olan Ann Crook'la evlendi. | Open Subtitles | زواح الأمير "إدوارد" من "آن كروك" التي هي من العامه و كاثوليكيه |
Adam sıradan biri. | Open Subtitles | إنه قطعًا نكرة. |