"sıraya giriyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • يصطفون
        
    • يصطف
        
    • ينتظر في الطوابير
        
    Senin gibi bir kadınla yatmak için sıraya giriyor olmalılar. Open Subtitles من المؤكد أن الرجال يصطفون من أجل اللقاء بفتاة مثلك
    Senin gibi bir kadınla yatmak için sıraya giriyor olmalılar. Open Subtitles من المؤكد أن الرجال يصطفون من أجل اللقاء بفتاة مثلك
    Alçakça olduğunu biliyorum fakat pasta bu kadar büyük olunca herkes sıraya giriyor. Open Subtitles هذا مهين، أعي ذلك لكن عندما يكون الربح بهذا الحجم الجميع يصطفون في الدور
    İnsanlar saatlerce sıraya giriyor. Open Subtitles أثناء الاتفاقيات يصطف الناس لساعات، لذا...
    Her hafta oraya gidiyor, sıraya giriyor, görüşmeler yapıyor ve iş aradığı ile ilgili bir sürü yalan uyduruyor. Open Subtitles هو يذهب إلى هناك كل إسبوع ينتظر في الطوابير ويجري المقابلات... ويختلق كل الأكاذيب... عن أنه يبحث عن وظائف
    Baba Cardiff'te insanlar devletten ekmek almak için sıraya giriyor. Open Subtitles في (كارديف) الرجال يصطفون . للحصول على الخبز من الحكومة
    Bununla ve bununla, V-1'ler bize katılmak için sıraya giriyor olacak. Open Subtitles مع ذلك وهذا، وV-1S سيتم يصطفون للانضمام إلينا.
    22 yaşında Wired dergisinin kapağına çıktığımdan beri insanlar beni kullanmak için sıraya giriyor. Open Subtitles كان الناس يصطفون لإستخدامي بعدما تصدّرت مجلة "وايرد" في ...عمر 22
    Müşteriler de sıraya giriyor öyle mi? Open Subtitles والزبائن يصطفون ؟
    Herkes seninle el sıkışmak için sıraya giriyor. Open Subtitles الكل يصطف لمصافحتك
    Ücretsiz, Park'ta Shakespeare çok basit bir fikre dayanıyor: Üretebileceğimiz en iyi tiyatro, en iyi sanatın, herkese ulaşması ve herkese mal olması fikri. Ve bugüne kadar, Central Park'ta her yaz akşamı, 2000 insan, sunabileceğimiz en iyi tiyatroyu izleyebilmek için sıraya giriyor. TED وقد بُني (شكسبير) في المتنزه على فكرة بسيطة، فكرة أن أفضل مسرح، وأفضل فن يمكننا إنتاجه، يجب أن يوجه إلى الجميع، وينتمي إلى الجميع، وحتى هذا اليوم، كل ليلة صيفية في (سنترال بارك)، يصطف ألفي شخص ليشاهدوا أفضل مسرح يمكننا إتاحته مجاناً.
    Her hafta oraya gidiyor, sıraya giriyor, görüşmeler yapıyor ve iş aradığı ile ilgili bir sürü yalan uyduruyor. Open Subtitles هو يذهب إلى هناك كل إسبوع ينتظر في الطوابير ويجري المقابلات... ويختلق كل الأكاذيب... عن أنه يبحث عن وظائف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more