"sırtında bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • على ظهره
        
    • على ظهر
        
    • على ظهرها
        
    • فى ظهره
        
    • في ظهرها
        
    O, şehir merkezine doğru ilerlerken bir papaz da sırtında bir kadın taşıyarak piramidin tepesine çıkıyor. TED تشق طريقها إلى وسط المدينة، حيث يحمل كاهن امرأة على ظهره إلى أعلى الهرم.
    Filminde sırtında bir boşluk var, böylece geleceği görebiliyor. Open Subtitles في الفيلم كان هناك فراغ على ظهره يمكنك رؤية المستقبل من خلاله
    Müşterimiz kayboldu... sırtında, bir hedef tahtasının varlığından habersiz. Open Subtitles عميلنا أختفى مع هدف على ظهره هو لا يعرف حتى ذلك
    Genç bir arkadaşım film ekibindeydi ve Shim Gun Wook'un sırtında bir yara izi gördüğünü söylemişti. Open Subtitles صديق أصغر لي كان من طاقم التصوير ( وقال بأنه رأى ندبة على ظهر ( شيم جون ووك
    Hayır, sırtında bir kızarıklık var. Open Subtitles لديها بعض الحبوب على ظهرها لذلك هى مطربة قليلا
    Buna benzer bir vaka vardı... sırtında bir bıçakla... adam yerde yatıyordu. Open Subtitles كان هناك قضيه ذات مره 000 شخص ميت على الأرض 000 وسكينه فى ظهره لا بد وأنها جريمة قتل 000
    Onu burada, masaya yayılmış halde ve sırtında bir okla buldum. Open Subtitles لقد وجدتها هنا مكفية علي الطاوبة بقوس في ظهرها
    sırtında bir gps giysileri ile hiçbir şey ama, Open Subtitles لكن مع شيء من الملابس و جهاز التعقب على ظهره
    Hayalet atlının kırbacı yeterince derine girmemişti, ama sırtında bir kesik bıraktı. Open Subtitles سوط الفارس الشبح لم ينغرس في لحمه بما يكفي لقتله لكنه ترك جرحًا بليغًا على ظهره.
    Bakın! sırtında bir yapışık ikizi var. Open Subtitles أنظروا, إنه يحمل توأمه على ظهره
    Bakın! sırtında bir yapışık ikizi var. Open Subtitles أنظروا, إنه يحمل توأمه على ظهره
    Kaza günü gördüğümü söylediğim adam sırtında bir yara izi vardı. Open Subtitles {\1cH444444\3cHFFFFFF}، الرجل الذي رأيته في يوم الحادث {\1cH444444\3cHFFFFFF}كانت لديه ندبة على ظهره
    sırtında bir yara izi vardı. Open Subtitles {\1cH444444\3cHFFFFFF}لديه ندبة على ظهره
    Kimse sırtında bir maymun istemez. Open Subtitles لا أحد يحب قرداً على ظهره.
    Kimse sırtında bir maymun istemez. Open Subtitles لا أحد يحب قرداً على ظهره.
    Bir Samuray, sırtında bir kızla güpegündüz dolaşıyor! Open Subtitles حمل الساموراي‏ بنت على ظهره
    Dinle Artie, sırtında bir şey vardı çirkin, metalik bir ıstakoz gibi bir şeydi ve şimdi yok. Open Subtitles انظر, لقد كان هناك شيء على ظهره يا(آرتي) شيء مثل كركند معدني واختفى الآن
    Kurbanın sırtında bir yara var. Open Subtitles هناك إصابة على ظهر الضحيّة.
    "Kasvet dolu, karanlık ve sessiz bir sonbahar gününde, bulutlar cennette alçakta salınıyorken, at sırtında bir başıma taşranın eşsiz kasvetli yolundan geçeduruyordum; Open Subtitles طيلة يوم ممل ومظلم وصامت" ...في خريف هذا العام عندما تدلت السحب منخفضة بشكل مستبد ...في السموات كنت أمر وحيداً على ظهر حصان ...عبر الطريق الكئيب الاستثنائي من البلدة
    O bayıldı. sırtında bir şey vardı. Open Subtitles لقد أغمي عليها ولديها شيء ما على ظهرها
    Lexa'nın konseyde aldığı her can için sırtında bir dövme vardı. Open Subtitles لدى (ليكسا) علامات على ظهرها لكل حياة زهقتها في اجتماعها السري،
    Şimdi onu öğrendiler ve sırtında bir bıçakla morgda yatıyor. Open Subtitles والآن, هم قد اكتشفوه, وهو يرقد الآن داخل المشرحة وسكين فى ظهره
    Kızın sırtında bir delik açmamaya çalış. Open Subtitles حاول ان لا تحفر حفرة في ظهرها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more