Sırt çantamı ver sen. İyiyim, iyiyim. | Open Subtitles | سلّميني حقيبة ظهري فحسب، إنّي بخير، إنّي بخير. |
- Sırt çantamı buldunuz. | Open Subtitles | ــ هل هذه هي؟ ــ لقد وجدت حقيبة ظهري |
Öğünümü de al! Sırt çantamı da buyur! | Open Subtitles | خذ غذائي كذلك، خذ حقيبة ظهري كلها |
Sırt çantamı imzalayabilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك التوقيع على حقيبتي ؟ |
Sırt çantamı ona tutturmuştum. | Open Subtitles | التى جعلتها تحمل حقيبة الظهر خاصتى |
Sırt çantamı güvenlikten geçerken taşır mısın? | Open Subtitles | هل تمانعين حمل حقيبة ظهري لفترة ؟ |
Sen de Sırt çantamı karıştırdın. | Open Subtitles | وفتشت حقيبة ظهري |
Liseden sonra, Sırt çantamı alıp, İtalya'ya gittim. | Open Subtitles | بعد المدرسة الثانوية, ذهبتُ للتنزه حاملاً حقيبة ظهري إلى (ايطاليا) |
Sırt çantamı mahvetti. | Open Subtitles | خربت حقيبة ظهري. |
- Evet, ta ki bu ufaklık Sırt çantamı talan edene kadar. | Open Subtitles | -نعم هذا حتى بدأت في تفريغ حقيبة ظهري |
- Ne hoş. - Evet, ta ki Sırt çantamı boşaltana kadar. | Open Subtitles | -أجل، حتى بدأت في تفريغ حقيبة ظهري |
Sırt çantamı seviyorum. | Open Subtitles | أحب حقيبة ظهري |
O yüzden Sırt çantamı koydum. | Open Subtitles | -لهذا وضعت حقيبة ظهري هناك . |
Sırt çantamı imzalayabilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك التوقيع على حقيبتي ؟ |
Döneceğim ve Sırt çantamı biraz sonra alacağım. | Open Subtitles | وسوف أعود لاحقا لآخذ حقيبة الظهر |
Sırt çantamı istiyorum. | Open Subtitles | أريد حقيبة الظهر. |
Sırt çantamı hazırlayıp Tayland'a bilet alacağım. | Open Subtitles | سأوضب حقيبة الظهر الخاصة بي, و سأقتنص رحلة إلى... (تايلاند)! |