"sıvıya" - Translation from Turkish to Arabic

    • السائل
        
    • سائل
        
    • السوائل
        
    Beheri elinizle kaşık eridiğinde metalin sıvıya dönüştüğü kimyasal işlem gözükmesin diye kapattınız. Open Subtitles قمت بتغطية الكأس بيدك لإخفاء عملية كيميائية ملعقة الصلب تتحول إلى معدن السائل
    Kısmen sıvıya batmış bir nesneye kaldırma kuvveti etki eder. Bu kuvvet batan nesnenin taşırdığı sıvının ağırlığına eşit. TED يطفو الجسم المغمور جزئياً في سائل ما بواسطة قوةٍ مساويةٍ لوزن السائل الذي أزاحه هذا الجسم.
    Şimdi, elektrik alanı sıvıya etki etmeye başlıyor. TED يؤثّر الحقلُ الكهربائيّ المولد على السائل في الكيس،
    Buradaki yoğun basınç, hidrojen gazını çalkantılı metalik bir sıvıya dönüştürüyor. Open Subtitles الضغوط الهائلة هنا تحوّل غاز الهيدروجين إلى سائل فلزّيّ عنيف الحركة
    Sığınağa girersek, sıvıya izleme aygıtı yerleştirebiliriz. Open Subtitles .. إذا إخترقنا المخبأ يمكننا زرع جهاز تتبّع على إحدى قوارير السوائل
    Pekala, röntgen istiyorum. Ciğerlerdeki sıvıya bakalım. Bir EKG yapılsın ve kan alınsın. Open Subtitles حسنا، اريد اشعة سينية لنفحص وجود السوائل بالرئة، وتخطيط كهربائي للقلب، وصدى، وعينات للدم
    Hey, belki yapabiliriz. Ama biraz ikna edici sıvıya ihtiyacımız var. Open Subtitles ربما نستطيع هذا لكننا سنحتاج إلى بعض الإقناع السائل
    Rambaldi aygıtının içindeki sıvıya maruz kalmanla ilgili her test negatif çıktı. Open Subtitles كلّ شيء الذي يمكن أن يتعلّق بك التعرّض إلى السائل داخل أداة رامبالدي. هم جميعا رجعوا سلبيين.
    Cap Ferrat'da Khasinau'nun kırmızı top içindeki sıvıya maruz kalan insanlar üstünde deneyler yaptığını gördüm. Open Subtitles في القبّعة فررات، رأيت خاسينو تجربة على الناس الذين كانوا قد عرّضوا إلى السائل من داخل الكرة الحمراء.
    Gidip sıvıya bakterinden katıyorum ve kimse orada olduğumu anlamadan çıkıyorum. Open Subtitles سأذهب، أضيف البكتيريا إلى السائل و أخرج قبل أن يعرف أي شخص أنني كنت هناك
    Eğer soru filigran baskıysa ortaya çıkarmak için sıvıya ihtiyacımız var. Open Subtitles فإذا كان السؤال موسوم كعلامة مائية فنحتاج بعض السائل ليظهر.
    Başka anormaliteleri var mı diye amniyotik sıvıya bakıp bebeğin boyunu ölçüyorlar. Open Subtitles يتفقدون أيضا السائل السلوي وتشوهات أخرى ويقيسون الطفل.
    Bu şey serebrospinal sıvıya saldırıyor ve beyin sapına zarar veriyor. Open Subtitles أنه يهاجم السائل الدماغي ويخنق جذع الدماغ.
    Aslında, beynin sıvıya döndüğünde otomatik olarak kapanıyor sanırım. Open Subtitles في الواقع، وأعتقد أنه يغلق تلقائيا مرة واحدة الدماغ هو السائل.
    Gezegensel ölçekte, su döngüsü sayesinde Dünya'da temiz su tükenmez, suyu sürekli olarak üreten ve geri dönüştüren bir sistem, Dünya'nın dört bir yanında dolaşıp suyu buhardan sıvıya, buza dönüştürüyor. TED على نطاق الكوكب، لا يمكن أن تنفد الأرض من المياه العذبة بفضل دورة الماء، نظام ينتج ويعيد تدوير الماء باستمرار، بتحويله من بخار إلى سائل وإلى جليد أثناء دورانه حوله العالم.
    - Gemi için hayati sıvıya ihtiyacımız var! - Bu ne cürret, seni Luxan domuzu! Open Subtitles نحتاج سائل داخلى طيف تجرؤ أيها الخنزير الليكسانى
    Kolayca sıvıya dönüştürülebilirler - emilebilirlikten kastım bu. Open Subtitles يمكن تحويلها إلى سائل بسهولة و هذا ما أعنيه باﻹمتصاص.
    Kurbanların her türlü sıvıya tepki veren iç organ derdi var. Open Subtitles الضحايا يصابوا بخوف مرضى من اى نوع من السوائل
    Böylesine bir hasar oluşturabilmek için ne kadar sıvıya ihtiyaç var? Open Subtitles كم من السوائل المتفجرة تحتاج لتقوم بمثل هذا الضرر ؟
    Vücudunun sıvıya ihtiyacı var Ve tonlarcasına. Open Subtitles جسمك بحاجة إلى السوائل الآن الكثير منها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more