"sıyla" - Translation from Turkish to Arabic

    • الحمض
        
    • بالحمض
        
    • حمضه
        
    Harry Klugman'ın DNA'sıyla karşılaştırabilir misin lütfen. Open Subtitles أنت قارن ذلك إلى الحمض النووي هاري كلوغمان، يرجى.
    Kia'nın üzerinde bulunan tırnağa ilişkin mitokondri DNA'sıyla teleferik sürücüsünün tırnağında bulunan derinin DNA'sı birbirini tutuyor. Open Subtitles الحمض النووي الميتوكوندريا من ظفر وجدت في كيا مباريات الحمض النووي ميتو من الجلد وجدت تحت الأظافر سائق الترام و.
    Tırnaklarında bulunan et parçaları ikinci kadın kurbanın DNA'sıyla uyuşuyor, öyle değil mi? Open Subtitles اللحم الذي وجد تحت أظافر الأصبع تطابق مع الحمض النووي الذي وجد في الضحية الثانية، أليس كذلك؟
    Bilim adamları insan DNA'sıyla Archea DNA'larını karşılaştırdı ve yaklaşık 200 geni paylaştığımızı buldu. Open Subtitles قارن العلماء الحمض النووي للأركيا بالحمض النووي للإنسان و وجدوا أننا نتشارك في حوالي 200 جين
    Seks kasetin hakkında endişe etmene gerek yok çünkü karnındaki çocuk, başkanın DNA'sıyla oluşmuşken kimin seks kasetine ihtiyacı olur. Open Subtitles لا تقلق بشأن الشريط الجنسي فمن يحتاج إلى شريط جنسي عندما يكون لديه جنين مليء بالحمض النووي الرئاسي؟
    Birini DNA'sıyla hedef alabilirsin. Open Subtitles تستطيع استهداف أحد ما من خلال حمضه النووي
    Hayır ama DNA'sıyla biraz şansımız oldu. Open Subtitles أجل, لكن حالفنا بعض الحظ مع حمضه النووي.
    FBI veritabanında kayıtlı kayıp kızlardan birinin DNA'sıyla bir eşleşme yakaladım. Open Subtitles كان هناك مباراة في قاعدة البيانات مكتب التحقيقات الفدرالي على عينة الحمض النووي للفتاة المفقودة
    Elimizde gizemli kadının DNA'sıyla ilişkili olan üç uyuşturucu baskınında bulduğumuz kurbanlar var. Open Subtitles حسناً، لدينا ثلاث ضحايا من الأقتحام المنزلي والمرتبطة بالمخدرات كلهم مرتبطون بإمرأتنا الغامضة عن طريق الحمض النووي
    Yaptığımız araştırmada Kaal ilaç şirketi tarafından yapılan panzehirin DNA'sı yakaladığımız mutantın DNA'sıyla uyuştuğu ortaya çıktı. Open Subtitles في البداية، اكتشفنا أن. الحمض النووي للمضاد الذي تصنعهشركةكالللأدوية.. يشابه الحمض النووي للمهاجم الذي معنا.
    Uyumlu insan DNA 'sıyla birlikte radyoaktif izotop kullandık. Open Subtitles لهذا إستخدمنا نظائر مُشعة مع الحمض النووي البشري.
    DNA'mı, kurt gibi bir şeyin DNA'sıyla birleştirdiler. Open Subtitles إنهم مزجوا الحمض النووي الخاص بيّ مع حمض نووي لشيء كالذئب.
    Ana hücreyi mutasyona uğramış bir hayvanın DNA'sıyla birleştirirsek tedaviyi sentezleyebileceğimize inanıyorum. Open Subtitles أظن أنه لو قمنا بدمج الخلية الأم مع الحمض النووي لحيوان متحول قد يمكننا توليف علاج
    Ana hücreyi mutasyona uğramış bir hayvanın DNA'sıyla birleştirirsek tedaviyi sentezleyebileceğimize inanıyorum. Open Subtitles أعتقد لو وضعنا الخلية الأم في الحمض النووي لحيوان مُشوه قد يمكننا تصنيع علاج، ولكن المشكلة:
    DNA'sıyla birleştirdiğimiz mürekkep balığı DNA'sında bir şeyler emsalsiz. Open Subtitles شيء فريد من نوعه حول الحمض النووي الحبار نحن تقسم مع بلدها.
    Gidip ellerimi yıkasam iyi olacak çünkü ellerim yaşlı bayanın DNA'sıyla kaplandı. Open Subtitles أجل،و أتعلمون،عليّّ أن أذهب لغسل يدايّ الآن. "لأنها مغطى بالحمض النووى للسيدة العجوزة.
    Kriptonlu'nun DNA'sıyla, enerji imini bulup onu takip edebilirim. Open Subtitles بالحمض النووي الكريبتوني، يمكننا البحث عن تواقيع طاقته... أتعقبه حيثما يكون...
    Kendi DNA'sıyla nasıl oynadığını... Bu tip şeyler onu cinayetlere bağlar. Open Subtitles أتلف حمضه النووي؛ هذا سيجعله يرتبط بجرائم القتل
    Bunu, kayıp çocuğun DNA'sıyla karşılaştırdım. Open Subtitles قارنت حمضه بحمض الطفل المفقود.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more