Saçma bir şey söyleme sakın. | Open Subtitles | لا تقل لي أي شيء غبي |
- Saçma bir şey yapma. - Öyle bir şey... | Open Subtitles | لا تفعل أي شيء غبي - ...لن أفعل - |
Saçma bir şey yüzünden ayrılamazsınız. | Open Subtitles | لا يجب أن تنفصلا يا رفاق بسبب أمر سخيف جداً |
Ephraim, eğer bana Lumen'in ne kadar Saçma bir şey olduğunu söyleyeceksen, hiç çeneni yorma. | Open Subtitles | إن كنتَ ستخطبُ بي يا إيفريم عن مدى سخافةُ مطاردتي لكتاب "الشعلة" فوفر أنفاسك |
Bunu alabilirim, ama Saçma bir şey alırsam bunu sen almış olacaksın. | Open Subtitles | يمكن أن أختارها لكن لو إخترت شيء سخيف اللوم سيقع عليك أنت! |
Çok Saçma bir şey. | Open Subtitles | أنا خارج. هذا أمر سخيف. |
Kabul et bu biraz Saçma bir şey. | Open Subtitles | -عليك أن تعترف -أنه أمر سخيف قليلاً |
- Bu çok Saçma bir şey. | Open Subtitles | -هذا أمر سخيف تماماً ! |
Ephraim, eğer bana Lumen'in ne kadar Saçma bir şey olduğunu söyleyeceksen, hiç çeneni yorma. | Open Subtitles | إن كنتَ ستخطبُ بي يا إيفريم عن مدى سخافةُ مطاردتي لكتاب "الشعلة" فوفر أنفاسك |
Yani, oynamak, çok Saçma bir şey." | TED | إنه مجرد لعب، هذا شيء سخيف. |
bunu gibi şeyler. Yapılacak Saçma bir şey. ancak bunu hiç yapmayan bir takımla arasındaki farkı düşünün, 15 Euro alan, parayı ceplerine koyan, belki kendilerine kahve almış olan bir takım, ya da toplum yanlısı davranış gösteren, birbirine bağlı ve grup aktivitesi için bir şeyler satın alan bir takım. | TED | إنه شيء سخيف جدا و تافه نقوم به ولكن فكروا في الفرق على الفريق الذي لم يقم بهذا إطلاقا هؤلاء حصلوا على 15 يورو، ووضعوها في جيوبهم ربما أشتروا لأنفسهم القهوة أو الفرق التي أجريت عليها تجربة الاهتمام بالمجتمع حيث يجتمعون سويًا لشراء شيء ما و القيام بعمل جماعي |
Bu ne Saçma bir şey! | Open Subtitles | ياله من شيء سخيف لقوله؟ |