Suyun altında gözlerini sağa sola dayanabildiğin kadar oynat. | Open Subtitles | حرك عيونك يميناً ويساراً تحت الماء . لأى وقت تستطيعه |
sağa sola dede saatleri gibi sallanıyor. | Open Subtitles | نوع قديم من ساعات الحائط حيث يحل محل عقرب الثوانى ذراع تتأرجح يميناً ويساراً وتسمى الرقاص |
Dümeni sağa sola her çevirdiğimde ağaçlar havalanıyormuş gibi yükseliyor. | Open Subtitles | لكن كلما أدرت العجلة يساراً و يميناً ترتفع الأشجار كأنها تطير في الهواء |
"sağa sola kıvrılır, o ne manzaradır" | Open Subtitles | تبحث عنها بأسفل و تجدها هناك باسفل. و توجد بأسفل. |
Kanatçıkları sağa sola oynat, Hal. | Open Subtitles | فعل جُنيح حفظ التوازن يا (هال)، بالتساوي بين كلاّ الجانبين. |
yüzgeci arkasında sağa sola öldürmek için dalgalanıyordu. | Open Subtitles | زعنفه ذيله تجىء ذهاباً و إياباً تندفع من أجل القتل |
Ve sağa sola içki yolluyorlardı. | Open Subtitles | وكان هناك مشروبات تأتي يميناً ويساراً |
Birisi ekibime saldırıyor ve cesetleri sağa sola bırakıyor. | Open Subtitles | "أحدهم يهاجم فريقنا" "قاتلاً الملاعين يميناً ويساراً" |
Hunt'ın M23'ü fren yapıldığında sağa sola seğiriyor. | Open Subtitles | سيارة (هانت) الـ"إم23" تتلوي يميناً ويساراً بفعل المكابح. |
sağa sola bakın! | Open Subtitles | انظروا يميناً ويساراً! |
Evet sen müthişsin, insanları kurtarıp sağa sola... | Open Subtitles | أنت رائع جداً فى, إنقاذ الناس يساراً و يميناً... |
sağa sola kıvrılır, o ne manzaradır | Open Subtitles | يبحثون بأسفل و يجدونها هناك باسفل. |
Kanatçıkları sağa sola oynat, Hal. | Open Subtitles | فعل جُنيح حفظ التوازن يا (هال)، بالتساوي بين كلاّ الجانبين. |
Yüzgeci arkasında sağa sola doğru öldürmek için dalgalanıyordu. | Open Subtitles | زعنفه ذيله تجىء ذهاباً و إياباً تندفع من أجل القتل |
Rahatça sağa sola koşabiliyordu. | Open Subtitles | يمكنُه من الجري ذهاباً و إياباً. |