Ve sağda gördüğünüz hücre ne zaman güneye doğru bir sınır varsa, ister masanın tam kenarında olsun, ister birbirinin arasında az boşluk bulunan iki masa olsun, yine de ateşlenir. | TED | والخلية على اليمين هناك تطلق كلما وجد حد في الجنوب، سواء كان المنخفض على حافة الطاولة أو جدارا أو حتى الفجوة بين الطاولتين المفروقتين عن بعضهما. |
Bu sağda gördüğünüz bir "kıyas" (diff) dosyası. | TED | ويطلق عليها " diff ", هذا الشيء على اليمين هنا |
Ve biz bunu yapmaya çalıştık ve işte deneylerimizden birisi, sağda gördüğünüz bu saksı bitkisini aldık ve yüksek hızlı bir kamerayla bir hoparlör yakınında bu sesi çıkarırken kaydettik. | TED | وهكذا جربنا ذلك وهذه واحدة من إحدى تجاربنا حيث أخذنا نبتة مزروعة نراها على اليمين وصورناها بكاميرا عالية السرعة بينما كان مكبر صوت مجاور يظهر الصوت |
Ernest şöyle bir deney yaptı: şu anda sağda gördüğünüz Chladni desenlerini görmek için metal bir plakanın üstünü kumla kapladı ve yayla titreştirdi . | TED | ولقد قام بتجربة بإستخدام لوحة معدنية، مغطاة بالرمال، وبعد ذلك تطويعها، لصنع أنماط شلادني التي يمكنكم رؤيتها هنا على اليمين. |
Birkaç yıl önce, burada sağda gördüğünüz kadın hakkında bir yayın yaptık, SRD, o, görme yetisini yaşantısının ileri yıllarında yeniden kavuştu ve görüşü yaşına göre gayet iyi idi. | TED | قمنا بنشر بحث منذ بضعة سنوات عند تلك المرأة التي ترونها على اليمين,س.ر.د وقد إستعادت بصرها في مرحلة متاخرة من حياتها و في هذا السن يُعد نظرها إستثنائي. |