"sağlıyorum" - Translation from Turkish to Arabic

    • أجعل
        
    • أتأكد
        
    • أوفر
        
    • وأتأكد
        
    • أدعه
        
    • أحرص
        
    • اتأكد
        
    • أجعلهم
        
    Ben sadece böyle görünmesini sağlıyorum. Bu durumun tek sorumlusu o... Open Subtitles كلا, أنا أجعل الأمر يشبه هذا لكنه مسيطر تماماً على الوضع
    - Bunun yürümesini sağlıyorum. Bak, yemek ve monopoly getirdi. Open Subtitles أجعل علاقتنا تعمل أنا أحضرت معي بعض العشاء ..
    Hayır, bize bir daha asla zarar vermemeni sağlıyorum. Trailer, Artie nerede? Open Subtitles لا ، أنا أتأكد الا تؤذينا مرة أخرى ترايلر ، أين آرتي؟
    Ben daha iyi şartlarda bir ev sağlıyorum, çünkü sen sürekli dünyayı dolaşıyorsun. Open Subtitles على أساس أنني أوفر منزلاً أفضل و انك تسافر بشكل مستمر حول العالم
    Sadece benim olanı koruyorum ve bana yardım etmeni sağlıyorum. Open Subtitles أنا فقط أحمي ما هو لي وأتأكد من مساعدتكِ ليّ
    Düşünün ki bir insanı rahat bırakıyorum, tutuklamıyorum, rahatsız etmiyorum ancak her şeyi bildiğimden haberi olmasını sağlıyorum... Open Subtitles وفي حالات أن يكون المتهم مختلفا أدعه وحيدا, لا أعتقله ولا أزعجه لكني أدعه يشك بأني أعرف كل شيء
    En azından haftada bir defa seks yapmanı sağlıyorum. Open Subtitles ؟ مازلتُ أحرص أنّك تمارس الجنس على الأقل مرّةً في الأسبوع
    Jüridekilerin çeliklere bakmamalarını sağlıyorum. Open Subtitles انا اتأكد من عدم معرفةِ هيئة المحلفين حول الفولاذ
    Onların gerçek hayattakinden daha iyi gözükmesini sağlıyorum. Open Subtitles أجعلهم يبدون أفضل مما كانوا عندما كانوا أحياءاً
    İnsanların bende olan bir şeyi istemelerini sağlıyorum çünkü ben oradayken, ruhumu yırtıp herkes görsün diye ortaya çıkarıyorum. Open Subtitles أجعل الناس ترغب في شيء لديّ لأنني حينما اكون بالخارج أمزق روحي وأعرضها ليراها الجميع
    Piyasa tahminlerinde bulunarak insanların bir şey satın almasını sağlıyorum. Open Subtitles أحاول أن أجعل الناس يشترون أشياءاً عن طريق تحليل توقعات السوق..
    Stan, güzel müzikler üretip size rahat bir yaşam sağlıyorum diye hepsini Kanada mangırıyla berbat edemezsin. Open Subtitles سّتاَن، فقط لأننيِ أجعل لُقمة العيش جيدة بي الموسيقى لا يعني هذاَ أنْ تَذْهب و تُفجر كل شيء بالكاندو.
    Kraliyet, onları ekarte etmenin en iyi olunu ararken en tehlikeli hastaların yatışmasını sağlıyorum yani. Open Subtitles يعني أنني أجعل معظم المرضى العنفاء هادئين حتى تقرر محكم التاج كيف يتخلص منهم،
    O küçük veletlerin kopya çekmemesini sağlıyorum sadece. Open Subtitles أنا فقط أريد أن أتأكد بأن هؤلاء اللقطاء الصغار لايغشون
    Ben sadece her şeyin düzenli olmasını sağlıyorum. Open Subtitles أنا فقط نوعاً ما أتأكد من أن كل شئ يجري بخير هنا
    Çocuklarımın da her güne sıcak bir kahvaltıyla başlamalarını sağlıyorum. Open Subtitles أطفالي... أتأكد من أنّهم دائماً ما يبدأون اليوم بوجبة ساخنة
    Kamuya bilgi sağlayan muhbirlere güvenli yer sağlıyorum. Open Subtitles أنا أوفر مكاناً آمناً للذين يعملون معهم ويريدوا أن ينشروا المعلومات
    Kamuya bilgi sağlamak isteyen muhbirlere güvenli yer sağlıyorum. Open Subtitles أنا أوفر مكاناً آمنناً للعملاء داخل شركاتهم لكي ينشروا المعلومات للعوام
    Ben sana bir çeşit güvenlik duvarı sağlıyorum. Open Subtitles أنا أوفر لك درعاً واقياً من نوع ما
    Her gün saçını taramasını, dişlerini fırçalamasını sağlıyorum. Open Subtitles وأتأكد أنه يمشط شعره ويغسل أسنانه كل يوم
    Her gün saçını taramasını, dişlerini fırçalamasını sağlıyorum. Open Subtitles وأتأكد أنه يمشط شعره ويغسل أسنانه كل يوم
    Konuşmuyor, ben de telaşlanmasını sağlıyorum. Open Subtitles هو لن يتكلم,لذا انا أدعه حتى يستوي
    Pazarlığa uymanızdan emin olmanızı sağlıyorum. Open Subtitles أحرص فقط على التزامكم بالاتفاق بيننا
    Jeffords'un dava dosyalarının yarın saat 9'a kadar dijital ortama geçirmiş olmasını sağlıyorum. Open Subtitles اتأكد بأن تيري يدخل جميع القضايا في الغد عند الساعة 9 صباحاً
    Helikopterler bize zarar verecek, ben onların bize uzak kalmasını sağlıyorum. Open Subtitles الحوامات سوف تؤذينا وأنا أجعلهم يبقون بعيدين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more