Bunu anlamamı sağladığın için ve çılgınlığıma bir son verdiğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً لجعلي أرى ذلك وشكراً لكسرك حلقة الجنون |
Potansiyelini boşa harcamak için üniversite paranı vermemi sağladığın için mi? | Open Subtitles | لجعلي أدفع مصاريف تعليمك الجامعي فقط لجعلك تبدد امكانياتك؟ |
Aşağı inmemi sağladığın için sana o kadar kızmıştım ki. | Open Subtitles | كنت غاضبة منكَ جداً لجعلي أنزل |
Burasıyla ilgili kendimi iyi hissetmemi sağladığın için sağ ol, Luke. | Open Subtitles | شكرا لأنك جعلتني أُغير شعوري للأفضل اتجاه هذا المكان |
Dün gece babamla konuşmamızı sağladığın için teşekkür ederim. | Open Subtitles | هي شكراً لأنك جعلتني و ابي نتحدث الليله الماضيه |
Tabii dipnot, çok romantik bir filmdi, tekrar izlememi sağladığın için teşekkürler. | Open Subtitles | ،ملاحظة: ذلك كان فيلم رومانسي رائع شكراً لأنك جعلتيني أشاهده مرة أخرى |
Hey, çalışmaya mola vermemi sağladığın için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لجعلي أخذ إستراحة من الدراسة |
Emily, farkına varmamı sağladığın için teşekkürler. Ben kazananım. | Open Subtitles | إيميلي، شكراً لجعلي إكتشف إنني فائز |
Kendimi bok gibi hissetmemi sağladığın için sağ ol. | Open Subtitles | شكراً لجعلي أشعر بالتفاهة |
Jess'i hamile bıraktığın için mi yoksa bunu TV'den öğrenmemi sağladığın için mi? | Open Subtitles | لجعلك (جيس) تحبل أم لجعلي أكتشف من التّلفاز؟ |
Gelmemi sağladığın için memnun değil misin Baba? | Open Subtitles | هل أنت سعيد لأنك جعلتني أذهب ، يا أبى؟ |
'Gül gibi' açmak sağladığın için teşekkür ederim. | Open Subtitles | -شكراً لك لأنك جعلتني " لأتفتح " كالوردة |
Kendimi daha iyi hissetmemi sağladığın için sağ ol. | Open Subtitles | شكرا لأنك جعلتني أشعر بالتحسن. |
bu şekilde görünmemi sağladığın için! | Open Subtitles | لأنك جعلتني أبدو هكذا! |
Gerçekte olduğum kişiyi görmemi sağladığın için öfkelendim demek istiyorum. | Open Subtitles | لكن الفكرة أنني كنت غاضبة لأنك جعلتيني أرى من أكون فعليا، |