"sağlamalıyız" - Translation from Turkish to Arabic

    • نجعله
        
    • نتأكد
        
    • نجعل
        
    • نجعلهم
        
    • نجعلها
        
    • التأكّد
        
    • يجب علينا
        
    • يجب أن نجد
        
    • يجب أن نحرص
        
    • نحن بحاجة إلى
        
    • كالأطفال
        
    Bunu yapabilmek için de çalıntı parayı açığa çıkartmasını sağlamalıyız. Open Subtitles ولكي نفعل ذلك يجب أن نجعله يخرج ومعه المال المسروق
    Bizim, Meksika ordusu olduğumuzu düşünmesini sağlamalıyız. Open Subtitles علينا أن نجعله يعتقد أننا من الجيش الميكسيكى.
    Bu genç adamlara küçük çiftliklerinden yeterli parayı kazanmayı sağlamalıyız kendilerine bir hayat kurmaları, gelecek sahibi olmaları için. TED لابد من أن نتأكد بأن هؤلاء الشباب في مزارعهم الصغيرة يستطيعون جني المال الكافي لبناء حياتهم لصنع مستقبلهم.
    Bekli insanların daha çok paraları olduğunda daha çok tasarruf yapmalarını sağlamalıyız. TED ربما ينبغي علينا أن نجعل الناس يدخرون أكثر عندما يكسبون مالا أكثر.
    Onları zorlayıp, bize doğru gelmelerini sağlamalıyız. Open Subtitles لابد من إجبارهم على الانصياع لنا حتى نجعلهم يأتون إلينا
    Onu bulmalı ve bildiği her şeyi bize anlatmasını sağlamalıyız. Open Subtitles علينا أن نجدها و نجعلها تخبرنا بكل شئ تعرفه
    O halde herkesin yeterli sıcaklık ile korunmasını sağlamalıyız. Open Subtitles إذن علينا التأكّد أنّ الجميع محميين، وأنّ لديهم حرارة كافية.
    Bunu Alison'a kim yaptıysa ve eğer hâlâ Rosewood'dalarsa oraya, onların da her gün bakmasını sağlamalıyız. Open Subtitles ايا كان من فعل هذا لها ان كان باقيا في روزولد يجب ان نجعله يرا هذا كل يوم
    Diğer takımın bizi bulmasını sağlamalıyız. Open Subtitles يجب أن نجعله ممكنا, لجعل فريق آخر يقوم بالبحث علينا
    Zarar vermeyeceğimizi anlamasını sağlamalıyız. Open Subtitles يجب ان نجعله يفهم نحن لا نقصد اذى
    Jaya'nın Bay Balraj'la herkesten önce tanışmasını sağlamalıyız. Open Subtitles لابد أن نتأكد من أن جايا ستقابل هذا المدعو بالراج من لندن قبل أي أحد آخر
    Basının bundan haberdar olmasını sağlamalıyız. Open Subtitles انه يختص عن طفلي والان يجب علينا ان نتأكد ان الصحافة تعلم ذالك
    Bu çocuğun tam bir anne ilgisi ile büyümesini sağlamalıyız. Open Subtitles أتعرفين؟ يجب أن نتأكد لديها تأثير نسائي موجب
    Çiftçi olmaktan gurur duymalarını sağlamalıyız, ... ... çünkü hayatta kalmamıza izin veriyorlar. TED علينا أن نجعل منهم فخورين كونهم مزارعين لأنّهم يسمحون لنا بالبقاء على قيد الحياة.
    Tek bir beden olarak, beyaz insanların şunu bilmesini, sağlamalıyız, siyah emekçilerin sırtında geçirdiği güzel günlerinin sonu gelmiştir, o günler bitti. Open Subtitles كشعب واحد، يجب علينا أن نجعل الرجل الأبيض يعلم أن صعوده الحر على ظهر تعب الأسود قد ولى، وأنتهى
    İşte insanların bunu anlamasını sağlamalıyız. Open Subtitles هذا هو ما نحتاجه كى نجعل الشعب على دراية ٍ.
    Daha da önemlisi, Yotsuba Grubu'nun bizim onları araştırdığımızı anlamamasını sağlamalıyız. Eğer biriniz yakalanırsa Kira'yı yakalama şansımız sıfırlanır. Open Subtitles علينا ألا نجعلهم يكتشفوا أننا نتبعهم لأنهم إن أدركوا ذلك فإن فرصة إيجادنا لـ كيرا ستذهب
    Onların Les'in makinesi bulup... yok etmelerini sağlamalıyız. Open Subtitles علينا أن نجعلهم يكتشفون أمر ألة لس, وجعلهم يدمرونها قبل أن تدمرهم.
    İşte bu yüzden onun ikimizden birini seçmesini sağlamalıyız. Open Subtitles وهو السبب اننا نحتاج ان نجعلها .. تختار بيننا
    Pekâlâ, o adamların Livingston'dan uzak durmasını sağlamalıyız. Open Subtitles حسناً، علينا التأكّد ألاّ يصل أؤلئك إلى (ليفينغستون)
    Güzel cinsel organlarımız sorunlarımızı bilmiyor ve kesinlikle de bilmemelerini sağlamalıyız. Open Subtitles أعضائنا الجنسية الجميلة لا تعرف بمشاكلنا يجب علينا تركها خارج القضية
    - İkinizin baş başa kalmasını sağlamalıyız. Open Subtitles يجب أن نجد طريقة لتكونا وحدكما.
    Fedakarlığının boşa gitmemesini sağlamalıyız. Open Subtitles يجب أن نحرص على ألّا تضيع تضحيّتها هباءً.
    Bağlantı ve elektrik kurmak, eğitim ve çalışma hakkı için sermaye ve bankacılığa erişim için fırsatlar sağlamalıyız. TED نحن بحاجة إلى توفير فرص إلى الاتصال والكهرباء، التعليم، والحق في العمل، الحصول على رأس المال والخدمات المصرفية.
    Ama eğer istediğimiz bu kelebekler gibi olmaksa açık fikirli olmak, öğrenmeye açık olmak hayal gücü, yaratıcılık, yenilik sahibi olmak belki de en azından bazı zamanlar yetişkinlerin daha çok çocuklar gibi düşünmesini sağlamalıyız. TED لكن إذا كان ما نريده هو أن نكون كتلك الفراشات، بعقلية متفتحة ورغبة في التعلم، وخيال واسع و إبداع وابتكار، ولو لجزء من الوقت على الأقل فعلينا أن ندفع البالغين ليفكروا بشكل أقرب كالأطفال.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more