"sağlamam" - Translation from Turkish to Arabic

    • أحرص
        
    • لضمان
        
    Üç öğün yemesini, okula gitmesini, ödevini yapmasını sağlamam gerekti. Open Subtitles وجب أن أحرص على تناولها لثلاث وجبات، وذهابها إلى المدرسة، وإنجازها فروضها
    Ancak emin bir şekilde eve girmenizi sağlamam için bana talimat verdi. Open Subtitles ‫لكنه طلب مني أن أحرص ‫على وصولك إلى المنزل بأمان
    Biraz uyuduğum için daha iyiyim ama sırtım çok ağrıyor, biraz içim sızlıyor ve artık bizi öldüreceklerse benimkilerden birini öldürmemelerini sağlamam gerekiyor. Open Subtitles صرت أفضل بعد ما أن نمت قليلاً. و لكن ظهري يؤلمني جداً و روحي تؤلمني قليلاً. و إن كانوا قد بدؤوا يقتلوننا الآن فعلي أن أحرص على ألا يقتلوا إحدى بناتي.
    Şimdi gidip kaçışınızın farkedilmemesini sağlamam gerek. Open Subtitles سَأَذْهبُ الآن لضمان بأنّ هروبِكَ النهائيِ سَيَكُونُ غير مُكتَشَف
    Fakat bunu sağlamam için hiçbir şekilde terörizmi desteklemem. Open Subtitles ولكن هذا محال بأني أودّ أن أدعم الإرهاب لضمان ذلك
    Lundy'nin bu herifi yakalamasını sağlamam lazım... Open Subtitles "عليّ أن أحرص على أن يحصل (لاندي) على رجله المطلوب"
    Megan'ın ölümünün işime dikkat çekmemesini sağlamam gerekiyordu. İşine öyle mi? Open Subtitles تحتّم أن أحرص على ألّا يجذب موت (ميجان) الأنظار لعملي.
    Nezaketsiz tanışma için özür dilerim. Gizliliği sağlamam gerekiyordu. Open Subtitles "أعتذر عن التقديم الفظ، فقد كان ضروريا لضمان الأمن.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more