Ay sonunda Paris'e döneceğim ve sonunda anlaşmamızı sağlamlaştırmak için sizinle yüz yüze görüşmeye çok hevesliyim. | Open Subtitles | "سأعود لباريس في نهاية الشهر وأنا متشوق لرؤيتك أخيرا وجه لوجه لترسيخ أتفاقنا" |
Ününü sağlamlaştırmak için sağlam bir video lazım. | Open Subtitles | نحتاج إلى مقطع مصور قوي لترسيخ سمعتها |
Ay sonunda Paris'e döneceğim ve sonunda anlaşmamızı sağlamlaştırmak için sizinle yüz yüze görüşmeye çok hevesliyim. | Open Subtitles | "سأعود لباريس في نهاية الشهر وأنا متشوق لرؤيتك أخيرا وجه لوجه لترسيخ أتفاقنا" |
İşbirliğimizi sağlamlaştırmak için arkamızda duracağını söylediğinde bunu içten gelerek söylediğini sanmıştım. | Open Subtitles | حين قلت إنك ستبقى في الخلف لتعزيز الاتفاق الجديد حسبت أن هذا الأمر يعني شيئاً ما |
Bundan bahsetmişken ipleri vermeden önce şirketin geleceğini sağlamlaştırmak için yapabileceğin bir şey var. | Open Subtitles | بما أنك ذكرت الأمر الآن قبل تسليم سلطتك هناك شيء باستطاعتك فعله لتعزيز مستقبل هذه الشركة |
Belki de Beth ile ilişkisini sağlamlaştırmak için Connor'ı o kaçırdı. | Open Subtitles | ربما خطفه لتعزيز علاقته مع (بيث). |