"sağlayacaksın" - Translation from Turkish to Arabic

    • ستجعلها
        
    • إقناعها
        
    • تحرص
        
    • ستتأقلمين
        
    • اجعلهم
        
    • وتجعل
        
    • ستحرص
        
    Bize söylemesini sağlayacaksın. Yapabilirsin, değil mi? Open Subtitles ستجعلها تخبرنا ,أنت كسرتها ,أليس كذلك ؟
    Yani şimdi bunun sihirli bir şekilde cüzdanımdan çıkmasını mı sağlayacaksın? Open Subtitles هل ستجعلها تظهر سحرياً في محفظتي؟
    Önce yemi ısırmasını sağlayacaksın, sonrası için sana bilgi vereceğiz. Open Subtitles عليكِ أولاً إقناعها بتولّي القضيّة، ثمّ سنُعلمك بالبقيّة بعد ذلك
    Peki, tamam, onlar kendilerini yanlış yerde havaya uçuruyorsa, sen hepsinin bunu doğru bir şekilde, yapmasını sağlayacaksın. Open Subtitles حسناً , إذا كانوا ينوون تفجير أنفسهم في المكان الخطأ فيجب أن أن تحرص على أن يفجروا انفسهم في المكان الصحيح
    Lisa, sanırım buraya çok iyi uyum sağlayacaksın. Open Subtitles ليسا، أظنك ستتأقلمين بسرعة هنا
    Şimdi senden hoşlanmalarını sağlayacaksın, daha sonra kendi programında onlara gerçek yüzünü gösterebilirsin. Open Subtitles انها المصداقية اجعلهم يحبونك الآن ثم بعد ذلك
    Ne yani, şu banshee'yi bulup çığlığını geri almasını mı sağlayacaksın? Open Subtitles اذا ستذهب لمعرفه ما هذا الشؤم وتجعل تلك الفتاة تسترجع صرختها ؟
    Ve sonra o kliniği basmak için kullandığın herkesin mutlaka ölmesini ya da sessiz kalmasını sağlayacaksın. Open Subtitles سوف ستحرص من كان قد ضرب العيادة إما ميت أو صامت
    Ve sana söylemesini sağlayacaksın. Open Subtitles وأنتَ ستجعلها تخبركَ بمكانه
    - İnan bana, işe yaramasını sağlayacaksın. Open Subtitles -صدقني ، ستجعلها تعمل
    - Onun tekrar konuşmasını mı sağlayacaksın? Open Subtitles -هل ستجعلها تتكلم مجددا ؟
    Önce yemi ısırmasını sağlayacaksın, sonrası için sana bilgi vereceğiz. Open Subtitles عليكِ أولاً إقناعها بتولّي القضيّة، ثمّ سنُعلمك بالبقيّة بعد ذلك
    Önce yemi ısırmasını sağlayacaksın, sonrası için sana bilgi vereceğiz. Open Subtitles عليكِ أولاً إقناعها بتولّي القضيّة، ثمّ سنُعلمك بالبقيّة بعد ذلك
    Sen şehirdeki en güçlü temsilcisin Ari. Orada olmasını da sen sağlayacaksın. Open Subtitles أنت أقوى وكيل، لمَ لا تحرص أنت؟
    Ve bunun öyle olmasını sağlayacaksın. Open Subtitles يجب أنْ تحرص على عدم حصول ذلك.
    Ve sen bunun böyle olmasını sağlayacaksın. Open Subtitles يجب أن تحرص على ذلك
    Sonra zamanla, ya uyum sağlayacaksın ya da aklını kaçıracaksın. Open Subtitles و في النهاية ستتأقلمين أو ستفقدين عقلك
    Şimdi senden hoşlanmalarını sağlayacaksın, daha sonra kendi programında onlara gerçek yüzünü gösterebilirsin. Open Subtitles اجعلهم يحبونك الآن ثم بعد ذلك في برنامجك الخاص تستطيع اغتيال رؤوسهم
    Senden bir kaç iyilik istemelerini sağlayacaksın, ve artık Miami'de sıkışıp kalman ve ... atış poligonundan sonra bana içki ısmarlaman gerekmeyecek. Open Subtitles اجعلهم ليتصلوا ببعض الخدمات وربما لن تبقى بميامي لفترة اطول ولن تضطر لتشتري لي شراب بعد نهاية تدريب الاطلاق
    Ne zaman lütfedip oğlumun tekrar işitmesini sağlayacaksın? Open Subtitles متى ستأتى وتجعل ابنى يسمع مجددا؟
    Ne zaman gelip oğlumun tekrar işitmesini sağlayacaksın? Open Subtitles متى ستأتي وتجعل ابني يسمع ثانيةً؟
    Sen de bunu sağlayacaksın, değil mi Senatör? Open Subtitles ستحرص على فعل ذلك، صحيح يا سيناتورة؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more