- Bir saat önce bir İngiliz Hanımla birlikte çay içiyordum. | Open Subtitles | كيف ؟ لقد كنت اتناول الشاى منذ ساعة مع سيدة انجليزية.. |
Bir saat önce bir çekiçle bu adamın beynini açmana engel oldum. | Open Subtitles | منذ ساعة مضت، أوقفتكَ عن تهميشِ رأس هذا الوغدِ بواسطة مطرقة لعينة. |
Bir saat önce bir grup zebra transit karayolunu kapattı. | Open Subtitles | اغلقت مجموعة من الحمار الوحشى الطريق منذ ساعة |
Bir saat önce, bir ayağı darağacında diğeri muz kabuğundaydı. | Open Subtitles | قبل ساعة كانت قدمه على حبل المشنقة و القدم الأخرى على قشرة موزة |
Jin-heung Bankasında, bir saat önce bir soygun gerçekleşti. | Open Subtitles | أنا الآن في بنك جين هيونغ، حيث وقعت جريمة سرقة قبل ساعة تقريبًا. |
Olur. Film başlamadan bir saat önce bir şeyler atıştırabilirdik. | Open Subtitles | حسناً ، يمكننا ان نذهب ونتناول الغداء قبل ساعة من بدأ الفيلم |
Yarım saat önce bir denizaltının farkedildiğini ve bunu bana bildirmenin bu kadar zaman aldığını mı demek istiyorsunuz? | Open Subtitles | تقصد أن تقول أن الغواصة شوهدت من نصف ساعة مضت وبأن التقرير سيأخذ وقت طويل للوصول إلىّ ؟ |
Bir saat önce bir grup zebra transit karayolunu kapattı. | Open Subtitles | اغلقت مجموعة من الحمار الوحشى الطريق منذ ساعة |
Hemşire bir saat önce bir yastık daha istedim. | Open Subtitles | أيّتها الممرضة طلبت وسادة إضافية منذ ساعة |
Yaklaşık bir saat önce, bir an buradaydı, ve sonra... | Open Subtitles | منذ ساعة تقريباً , دقيقة كانت هنا . . و التالية |
Çok saçma. Bir saat önce bir şişe su içmiştim. | Open Subtitles | هذا أمر سخيف لقد شربت قنّينة ماء منذ ساعة |
Bir saat önce bir gardiyan geldi ve eve götürüleceğimi söyledi. | Open Subtitles | منذ ساعة جاء آمر السجن ... لمقابلتي وقال فقط أني سأذهب للمنزل ... |
Yalnız bir saat önce bir telgraf geldi. | Open Subtitles | لقد وصلت برقية لك منذ ساعة واحدة فقط. |
Los Angeles şehir merkezinde, yarım saat önce bir dedektifinin vurularak öldürüldüğü Monroe binasından bir blok ötede duruyorum... | Open Subtitles | أنا واقف على بعد حي واحد من بناية مكتب مونرو في وسط مدينة لوس انجلوس حيث محقق من شرطة لوس انجلوس قد قتل هناك قبل ساعة |
Bu adaya bir saat önce bir iniş yapıldı. | Open Subtitles | المجال الجوي لهذه الجزيرة تم اختراقه قبل ساعة |
Bak Charlie, bir saat önce bir gazeteci beni aradı. | Open Subtitles | أسمعني .. يا " تشارلي " لقد تلقيت مكالمة من إحد الصحفيين قبل ساعة من الآن |
Sen oraya varmadan 1 saat önce bir çocuk kayboldu. | Open Subtitles | فُقد صبي قبل ساعة بالضبط من وجودك هناك |
Bir saat önce, bir Yıldız Filosu subayından saldırıyı üstlendiğine dair bir mesaj aldım. | Open Subtitles | قبل ساعة من الحادث تلقيت رسالة "من أحد ضباط قاعدة "ستارفليت إعترف بإرتكابه هذا الهجوم |
Bir saat önce, bir Yıldız Filosu subayından saldırıyı üstlendiğine dair bir mesaj aldım. | Open Subtitles | قبل ساعة من الحادث تلقيت رسالة "من أحد ضباط قاعدة "ستارفليت إعترف بإرتكابه هذا الهجوم |
Ama hala kendime gelemedim. Daha 24 saat önce bir Mısır mezarındaydım. | Open Subtitles | أنا ما زِلت لا أَستطيع تجاوز حقيقة أن 24 ساعة مضت حين كنتُ في مقبرِة مصرية |
Ama hala kendime gelemedim. Daha 24 saat önce bir Mısır mezarındaydım. | Open Subtitles | أنا ما زِلت لا أَستطيع تجاوز حقيقة أن 24 ساعة مضت حين كنتُ في مقبرِة مصرية |