Çünkü bu fotoğraf, bir saat önceki durumu gösteriyor. | Open Subtitles | -لا , عندما حصلنا على صورة ثانية من القمر الصناعي قبل ساعة |
Hayır. Çünkü bu fotoğraf, bir saat önceki durumu gösteriyor. | Open Subtitles | -لا , عندما حصلنا على صورة ثانية من القمر الصناعي قبل ساعة |
Adamları bir saat önceki görüşmenizi dinlemişler. | Open Subtitles | رجاله اعترضوا مكالمتك قبل ساعة. |
Bir saat önceki haber bile bayat sayılıyor artık. | Open Subtitles | ؟ ما حدث منذ ساعة هو خبر قديم فكل دقيقة تحمل شيئاً جديداً |
Şoför bir buçuk saat önceki seferinde burada olmadığına emin. | Open Subtitles | سائق الحافله اكد لنا ان الضحية لم يكن هنا منذ ساعة ونصف وذلك عندما وقف هنا لأخر مرة |
Bir saat önceki bişeye bakıyordum | Open Subtitles | -أجل -إنها مملوءة،انتظموا في الصف منذ ساعة الأفضل لهؤلاء الناس المتتبعين غيرهم أن يعرفوا ماذا يفعلون |
Dün öğleden sonraki özel röportajımda Kongre üyesi böyle konuşmuştu ve bu da bir saat önceki konuşması. | Open Subtitles | ذلك كان عضو "الكونغرس" يتحدث معي في مقابلة حصرية بعد ظهر الأمس. وهذا كان هو قبل ساعة. |
Penny'in bir saat önceki dünyası şimdikinden çok daha kafa karıştırıcı buyüzden yaptığın şeye devam et. | Open Subtitles | مهما كان عالم (بيني) قبل ساعة إنه أكثر تشويشاً الاَن، لذا فقط... |
Tıpkı bir saat önceki gibi, 20.000 dolarlık bir yüzük çaldım. | Open Subtitles | منذ ساعة مضت سرقت 20 ألف دولار من عصابة |
Costa Verde'nin sadece birkaç saat önceki halini izliyorsunuz. | Open Subtitles | هذا كان مشهد "كوستا فيرد" منذ ساعة |
Telefonunda eşi tarafından atılmış bir saat önceki Şikago uçağına neden geç kaldığını soran sayısız mesaj vardı. | Open Subtitles | يوجد عدد ضخم من الرسائل من زوجته متسائلة لما هو متأخر .عن رحلة إلى (شيكاجو) منذ ساعة (دايفيد شانغ) |