Fazladan bir Saat için çok teşekkür ederiz. | Open Subtitles | شكراً جزيلاً على الساعة الاضافية تلك |
Saat için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف على الساعة. |
Ben Al Bundy'yim. Şu pahalı Saat için aramıştım. | Open Subtitles | ،(أنا (آل بندي لقد إتصلت بشأن الساعة الباهظة |
Bu bir hafta için mi, yoksa bir Saat için mi? | Open Subtitles | هل هذا للقيام به في أسبوع ، بالساعة ، أم ماذا؟ |
İlk üç Saat için saatte 25, ama sonra süre arttıkça-- | Open Subtitles | عادة يكون 25 للساعة للساعات الثلاث الأولى |
Yani rehin bıraktığınız Saat için, 1 ruble 15 kuruş alacaksınız. | Open Subtitles | وكقيمةٍ للساعة التي رهنتها للتو سيكون لك روبلا و خمسة عشر كوبكا |
Ama haberiniz olsun, içinizden biri bir Saat için bile gidecek olursa döndüğünüzde işiniz olmayacak. | Open Subtitles | لكن أعلمو أنه لو غادر أحدكم من هنا ولو لساعه فلن يحصل على عمل عندما يعود هل هذا واضح؟ |
Bize bir kaç Saat için lazım! | Open Subtitles | بضع ساعات تكفينا |
Ana caddedeki Saat için onlara para verdi. | Open Subtitles | .لقدتبرع بالمال من اجل ساعة الطريق الرئيسي |
Saat için sağ ol. | Open Subtitles | شكراً على الساعة |
Saat için teşekkür ederim tamam mı? | Open Subtitles | انظر، شكراً على الساعة حسناً؟ |
Saat için özür dilerim. | Open Subtitles | أعتذر بشأن الساعة. |
Saat için üzgünüm. | Open Subtitles | آسف بشأن الساعة |
Saat için üzgünüm. | Open Subtitles | آسف بشأن الساعة |
Bu bir hafta için mi, yoksa bir Saat için mi? | Open Subtitles | هل هذا للقيام به في أسبوع ، بالساعة أم ماذا ؟ |
Biz düşük ücretli Çinli işçileri getireceğiz. Onlara 1 Saat için 50 kuruş ödeyeceğiz. | Open Subtitles | لذا فسوف نجلب عمالة صينية منخفضة الأجور، سوف يتقاضون 50 سنتاً بالساعة. |
Bu uyarı küçük tekneler için önümüzdeki dört Saat için geçerlidir. | Open Subtitles | هذا التحذير فعال لكل المراكب الصغيرة للساعات الأربع القادمة |
- Bir diğer Saat için ödeme yapabilirdin. - Ne kadar? | Open Subtitles | يمكنك دائماً تدفع لساعه أخرى بكم؟ |
Bize bir kaç Saat için lazım! | Open Subtitles | بضع ساعات تكفينا |
Bütün bunların hepsi bir Saat için mi? | Open Subtitles | كل هذا من اجل ساعة ؟ |
Frank'in Jasper isimli bir tanıdığı bize Saat için 1.000 kağıt verdi, biz de aramızda paylaştık. | Open Subtitles | (رجل يعرفه (فرانك) ويدعى (جاسبير أعطانا ألف دولار مقابل الساعة وتقاسمنا نحن الأربعة المبلغ |
Sanırım bir kaç Saat için ondan ayrılabildiğine şükretmeliyiz. | Open Subtitles | انا افترض اننا محظوظين لكى نحصل عليها لمدة ساعتين |
Önümüzdeki birkaç Saat için bir şey söyleyemiyorlar. | Open Subtitles | لن يعلموا شيئًا حتى الساعتين القادمتين. |