| Orada ağır suçlar birimi açılıyor. Buraya bir buçuk saat uzaklıkta. | Open Subtitles | ثمّة وظيفة شاغرة بوحدة الجرائم الكبرى إنها على بعد ساعة ونصف |
| İki saat önce orada olmak zorundasın ve havaalanı bir saat uzaklıkta. | Open Subtitles | يجب ان اكون هناك قبل الموعد بساعتين و المطار على بعد ساعة |
| Hayır, yerleşim yeri geçide yarım saat uzaklıkta. | Open Subtitles | لا، المستوطنة على بعد ساعة نصف من البوابة |
| Phoebe, unut gitsin, tamam mı? Newark bir saat uzaklıkta. | Open Subtitles | فيبي" انسي الموضوع مطار نيويورك مازال" على بُعد ساعة.. |
| Biliyorsunuz, Crenshaw Heights bir saat uzaklıkta yani hala arkadaş olabiliriz. | Open Subtitles | تَعْرفُى، مرتفعات كرينشو تبعد ساعة فقط. نحن يُمْكِنُ ان نستمر اصحاب . |
| Uzayın sınırı yalnızca 100 km yukarıda, evden sadece bir saat uzaklıkta. | Open Subtitles | ..بداية الفضاء على إرتفاع 100 كم فقط أي على مسافة ساعة واحده من القيادة من المنزل |
| Çocuklar, en yakın destek iki saat uzaklıkta! | Open Subtitles | أقرب دعم على بُعد ساعتين يا أولاد |
| Bilmiyorum ama buradan bir saat uzaklıkta. | Open Subtitles | لا أدري،لكنه يبعد ساعة فقط عن هنا. |
| Buradan bir saat uzaklıkta, kuzeyde küçük ve çok güzel bir göl var. | Open Subtitles | هناك بحيرة جميلة صغيرة على بعد ساعة من هنا |
| Sana 1 saat uzaklıkta oturan ve burada olduğumdan beri ziyaretine hiç gelmeyen annen mi? | Open Subtitles | أمّكِ التي تعيش على بعد ساعة والتي لم تقم بزيارتكِ طوال فترة تواجدي ؟ |
| Buraya bir saat uzaklıkta güneyden gelen bir erişim yolu var. | Open Subtitles | هناك طريق خاص على بعد ساعة تقريباً .من الجنوب |
| Buradan bir saat uzaklıkta cennetten bir köşe, BlueBell'deniz. | Open Subtitles | قطعة صغيرة من الجتة على بعد ساعة من هنا تدعى بلوبيل |
| Otele doğru sürmeliyiz. Yaklaşık bir saat uzaklıkta. | Open Subtitles | علينا أن نقود وصولاً إلى الفندق، إنه على بعد ساعة |
| Karakol da 1,5 saat uzaklıkta. | Open Subtitles | المحطة جيدة على بعد ساعة ونصف من هنا. |
| Destek yarım saat uzaklıkta. Dikkatli ol. | Open Subtitles | والمساعدة على بعد ساعة , لذا توخي الحذر |
| Tamam, burası. Bu çiftlik şehirden bir saat uzaklıkta. | Open Subtitles | هذه المزرعة على بُعد ساعة من المدينة. |
| Stamford bir saat uzaklıkta, ayrıca annesi de şehirde ve okuldan sonra beni alabilir. | Open Subtitles | ستامفورد) على بُعد ساعة واحدة)، وأمّها ستكون، في المدينة لذا يمكن أن تصطحبني بعد المدرسة. |
| - Orası bir saat uzaklıkta mı? | Open Subtitles | اليست تينيك تبعد ساعة من هنا؟ |
| Körfez Cezaevi sana bir saat uzaklıkta. | Open Subtitles | هيى, أصلاحية (باى سايد) تبعد ساعة فقط |
| Fort Derrick helikopterle dört saat uzaklıkta. | Open Subtitles | "فورت ديريك" هي على مسافة ساعة بواسطة مروحية الطبية. |
| Vegas'ta şu an. Bir saat uzaklıkta. | Open Subtitles | إنه في مدينة (فيغاس) ، على مسافة ساعة |
| Boston sadece birkaç saat uzaklıkta ve Vic buradaki lisenin çok iyi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | - . بوسطن على بُعد ساعتين من هنا . وفيك يقول أنّه توجد مدرسة ثانوية عظيمة هنا |
| Kearney, Nebraska, Miami'den 30 saat uzaklıkta. | Open Subtitles | تبعد (كيرني، نبراسكا) ثلاثين ساعة فقط عن (ميامي، فلوردا) |