| Beni dinleselerdi, her şey çay saatine kadar bitmiş olurdu. | Open Subtitles | حسناً إن استمعوا إلى فسوف تنتهي بحلول وقت الشاي |
| Çay saatine kadar herkes öğrenmiş olacak. | Open Subtitles | و سيعرفون الخبر بحلول وقت الشاي |
| - Çay saatine kadar burada olur herhalde. | Open Subtitles | -آمل أن يصل بحلول وقت الشاي |
| İdam saatine kadar, idamlıklar hücresinde kalacaksın. | Open Subtitles | ستبقين في زنزانة انتظار حكم الاعدام حتى موعد اعدامك |
| Trenin kalkış saatine kadar yukarıda bekleyeceğim. | Open Subtitles | سأنتظر في الأعلى حتى موعد القطار |
| Kapanma saatine kadar onu bekledim. | Open Subtitles | ولهذا انتظرت حتى موعد إغلاق المطعم |