Dürüst olmak gerekirse iş saatleri dışında trajedileri tartışmayı sevmem, bu yüzden,hayır. | Open Subtitles | صراحةً، أنا لا أحب مناقشة المواضيع المأساوية بعد ساعات العمل، لذا، لا |
Açıklamana gerek yok. İş saatleri dışında ne yaptığın senin bileceğin iş. | Open Subtitles | ليس عليك أن تفسر ، ما تفعله بعد ساعات العمل هو شأنك أنت |
Dinle, uğradığın için minnettarım ama ziyaret saatleri dışında burada sadece benim kalabileceğimi söylediler. | Open Subtitles | اسمع ، انني اقدر انك اتيت ، ولكن لقد قالو انا الوحيده المسموح لها بالدخول هنا بعد ساعات |
sorgulamalar mesai saatleri dışında yapılacak. | Open Subtitles | قمنا بترتيب ملاءمة هذه الاستجوابات بحيث تبقى خارج ساعات عملك الطبيعية |
Müşterilerimle çalışma saatleri dışında görüşmüyorum, biliyorsun. | Open Subtitles | انا لا التقي بالعادة مع زبائني خارج ساعات العمل,انك تعرف ذلك |
Listedeki dört hasta iş saatleri dışında ofise gelmişler. | Open Subtitles | وجدت شيئَأ أربعة مرضى خارج القائمة جاؤوا بعد ساعات من عملياتهم |
Sen, kırmızı bisikletli, düz saçlı kız çalışma saatleri dışında eşya bırakmak Indiana yasalarının 35-45, bölüm 3'e göre yasadışıdır. | Open Subtitles | أنت ... أيها الولد ذو الدراجة الحمراء , والبنت ذو الشعر الناعم أنه مخالف للقانون ترك الأشياء بعد ساعات العمل |
Çalışma saatleri dışında özel izinle girilebiliyormuş. | Open Subtitles | حسناً، بعد ساعات العمل، يتمّ منح صلاحيّات الدخول بطلب خاص. |
İş saatleri dışında geldiğim için özür dilerim, ama buradan geçiyordum ve ofis ışıklarının açık olduğunu gördüm. | Open Subtitles | أعتذر عن لحضوري بعد ساعات العمل، لكني كُنتُ بالجوار، ورأيت مكتبك مضاء. |
İşletmenizin, iş saatleri dışında yasa dışı dövüşler için kullanıldığına inanıyoruz. | Open Subtitles | نحن لدينا سبب يجعلنا نعتقد أن تجارتك يتدم استخدامها بعد ساعات العمل من أجل شجارات غير شرعيه |
Vardiya saatleri dışında girebilmesi için kodu almamız gerek. | Open Subtitles | علينا ان نجلب الشفيرة لكي يستطيع ان يلج هنالك بعد ساعات |
Eğer muhasebeci bir gay ise ve mesai saatleri dışında... dışında görüşüyorlarsa-- | Open Subtitles | ولو كان المحاسب شاذ جنسياً، وكان يلتقون بعد ساعات العمل... |
Mesai saatleri dışında buluşmanın faydaları var. | Open Subtitles | هناك منافع لتقابلنا بعد ساعات العمل |
O zaman mesai saatleri dışında engellerim. | Open Subtitles | اذن سوف احظره بعد ساعات العمل |
Ama tabelada "Çalışma saatleri dışında eşya bırakmayın." yazıyor. | Open Subtitles | : لكن ... لكن اللافتة تقول ( يمنع ترك الأشياء بعد ساعات العمل ) |
Çalışma saatleri dışında eşya bırakmayınız. | Open Subtitles | ( يمنع ترك الأشياء بعد ساعات العمل ) |
Çok yufka yüreklisin. Çalışma saatleri dışında istediğin kadar ona acıyabilirsin. | Open Subtitles | أنت حساس جداً, سنتحدث في الآمر خارج ساعات العمل |
Açıkça belirtiyorum, bir probleminiz varsa ofis saatleri dışında ilgilenirim. | Open Subtitles | الطبيعي أنه لو كانت هناك مشكلة حقيقية سأتعامل معها خارج ساعات المكتب |
İkimiz de kimsenin bizi izlemediği düşündüğümüz çalışma saatleri dışında ... neler yaptığımızı paylaşmalı mıyız? | Open Subtitles | ينبغي علينا ان انتشارك بما نقوم به خارج ساعات العمل عندما نعتقد أن لا أحد يراقبنا ؟ |
Bak, ikinizin bir ilişki yaşamadığınıza inanıyorum fakat öğretmeni olmadığı bir öğrenciyle okul saatleri dışında buluşması... | Open Subtitles | اسمع، انا اصدق أنكما لم تكونا على علاقة لكن مقابلة طالب ، والذي لا تدرسه حتى خارج ساعات الدراسة... |
İş saatleri dışında arıyorsunuz. Mesaj bırakırsanız çağrınıza geri döneriz. | Open Subtitles | أنت تتصل خارج ساعات العمل" "اترك رسالة ، وسنرّد على مكالمتك. |