İsyancılar, bir saatten daha az bir zamanda üç helikopterimizi düşürdü. | Open Subtitles | الثوار أسقطوا ثلاثة من مروحياتنا فى أقل من ساعة |
Başkan Logan, bir saatten daha az bir zaman içinde anlaşmaı imzalayacak. | Open Subtitles | سيقوم الرئيس لوجان بتوقيع الإتفاقية خلال أقل من ساعة |
- Bizi öldürmek neymiş görecekler. - Bir saatten daha az süremiz var. | Open Subtitles | ذلك سيعلمهم أن يقتلونا لدينا أقل من ساعة |
Ve arzu edilen de bunun basın toplantısından önce olması. Bu da bir saatten daha az bir zaman demektir. | Open Subtitles | وتحديداً قبل المؤتمر الصحفي ما يعطينا أقل من ساعة |
Bir saatten daha az sürecek. | Open Subtitles | انظرو الى الامر بهذه الطريقة وسوف ننتهي في اقل من ساعة |
Ev sahibi bir saatten daha az kaldıklarını söylüyor. | Open Subtitles | المالك يقول أنهما كانا هنا منذ أقل من ساعة |
Aygıtı alıp, hava kabinine getirip mekikle Raza'ya geri dönmek için bir saatten daha az vaktimiz olduğunu tahmin ediyoruz. | Open Subtitles | نحن نقدر أننا سيكون لديك أقل من ساعة لفصل الجهاز، حملها إلى غرفة معادلة الضغط و المكوك إلى رضا. |
Meydanda duran devasa kum saati akmaya başlıyor, bitmesi bir saatten daha az sürecek ve gelen gürültüler, kum saati bittiğinde orada olmak istemeyeceğinizi belirtiyor. | TED | الساعة الرملية الضخمة تتدفق الأن مع أقل من ساعة قبل أن تُفرغ والصرير يخبرك بأنه لا يجب عليك أن تكون بالجوار عندما يحدث هذا |
Yani bu gün saat 9.41'de. Bir saatten daha az bir zaman içinde! | Open Subtitles | هذا اليوم الساعة9.41 في أقل من ساعة |
Harper antenin saptırmasını bir saatten daha az sürede halledeceğini söyledi. | Open Subtitles | هاربر يقول الرام مغرفة صرف ... في أقل من ساعة. |
Karı koca olmamıza bir saatten daha az kaldı. | Open Subtitles | سنغدو زوجاً وزوجة في أقل من ساعة |
Bir saatten daha az sürede buradan çıkmanı sağlayabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن ندعك تخرج في أقل من ساعة |
Türkiye ile bir saatten daha az süre içinde görüşmem gerekiyor. Ülkemin dezavantajı da bu. | Open Subtitles | أريد التفاوض في " تركيا " في أقل من ساعة |
Bir saatten daha az bir süre önce Baker Dağı'ndaki Johnson adlı dükkândaydı. | Open Subtitles | "كان في متجر "جونسون كونتري عند جبل "بيكر" منذ أقل من ساعة |
Bu çekileli bir saatten daha az oldu. | Open Subtitles | هذه أخذت منذ أقل من ساعة |
Ayrılmasına bir saatten daha az var. | Open Subtitles | و ستنطلق بعد أقل من ساعة |
Buzullar bir saatten daha az mesafede. | Open Subtitles | الجبل الجليدي في أقل من ساعة من قبلنا! |
Hatta bir saatten daha az bir süre sonra karşılaşacaksınız. | Open Subtitles | أو أقل من ساعة من الان |
Madaky'nin konuşmasına bir saatten daha az süre kalması dışında. | Open Subtitles | باستثناء خطاب Madaky ل في أقل من ساعة. |
Bir saatten daha az bir sürede müvekkilim size görüntüleri verebilir. | Open Subtitles | فى اقل من ساعة موكلى يستطيع اعادتك على الشبكة |