"sabıkalı" - Translation from Turkish to Arabic

    • سجل إجرامي
        
    • مدان
        
    • سوابق
        
    • مُدان
        
    • السابقين
        
    • لديه سجل
        
    • سجل جنائي
        
    • سجين سابق
        
    • مجرما محكوما
        
    • سجل اجرامي
        
    Bakın, bebeğini sabıkalı bir çifte vermeye razı olacak harika bir hamile kadın, çantada keklik sayılmaz. Open Subtitles أسمعي, إيجاد أمرأة حامل ترغب في إعطاء طفلها لزوجين لديها سجل إجرامي
    Garcia, bölgede yaşıyan şiddet suçundan sabıkalı adamlara bak. Open Subtitles غارسيا,إبحثي عن أي رجل بالمنطقة ذو سجل إجرامي عنيف
    - Şoför mü? Bir cenazede, altı arabanın jant kapaklarını çalan bir sabıkalı. Open Subtitles شخص مدان سرق ستة أغطية عجلات سيارات أثناء جنازة
    Ağzı motor yağı dolu bir çalıntı mal tüccarı... otomatik silahlar, hepsi sabıkalı bazı Asyalı serseriler... Open Subtitles هناك تاجر مسروقات في فمه أنبوب زيت وأسلحة متطورة لدينا سوابق لهؤلاء الفتيان
    Öyle görünüyor ki başka bir sabıkalı ile yasal bir iş yürütüyorsun. Open Subtitles يبدو أنك ستنشئ عملاً شرعياً مع مُدان سابق
    Belki de sabıkalı işçilerinden biri geçinmek için çalışmaktan sıkılmıştır. Open Subtitles ربما أحد العمال السابقين مل من طريقة عمله
    14 yaşından bu yana sabıkalı. Orada sabıkayla çalışamazsınız. Open Subtitles لديه سجل اجرامي منذ عمر 14 سنة لا يستطيع العمل هناك بسجل اجرامي
    Yani orduya girmeden önce sabıkalı olduğunu biliyordunuz. Open Subtitles إذاً كنت تعرف أنّه كان لديه سجل جنائي قبل إلتحاقه بالبحرية؟
    sabıkalı olduğumdan beni işe almak istemeyebilirler. Open Subtitles ربما لايريدون توظيفى بسبب كونى سجين سابق
    - Oğlu da sabıkalı. - Çalıntı mal bulundurmaktan. Open Subtitles و هذا الإبن لديه سجل إجرامي أيضاً، حيازة ممتلكات مسروقة.
    İpotekli bie ev, boş projeler, yoksulluk anne işsiz, babası sabıkalı. Open Subtitles السيناريو المحلي الكلاسيكي . منتزه ريجنت, مخططات، فقر أمه غير موظفة, أباه حصل على سجل إجرامي
    Evet, 21 yaşından büyük ve hayır, sabıkalı değil. Open Subtitles في بيئة منزلية آمنة تمامًا وغير ربحية نعم، إنه فوق 21 وكلا، ليس عنده سجل إجرامي.
    sabıkalı bir uyuşturucu satıcısıyla olan iptal edilmemiş önceki evlilikten hiç bahsetmiyorum. Open Subtitles ناهيك عن عدم افصاحك حتى الان عن زواجك السابق من تاجر مخدرات مدان
    David Filippini. Hırsızlıktan sabıkalı. Open Subtitles دايفيد فيليبيني، مدان باستلام بضاعة مسروقة.
    Bugün doldurduğum tüm başvuru formları sabıkalı olup olmadığımı soruyordu. Open Subtitles كل طلب قمت بملأه اليوم سُؤلت فيه ان كُنت مُجرد مدان
    Ne siyah ne de erkek ama fahişelik ve uyuşturucu bulundurmaktan sabıkalı. Open Subtitles إنها ليست سوداء أو ذكر, لكن الفتاة لديها سوابق , إغوى, حيازة مخدرات
    Sırrımızı bu ailedeki herhangi birimizin hayatını mahfedebilecek sabıkalı bir velete mi söyledin? Open Subtitles حيث تخبرين مراهق له سوابق جنائية يمكن أن يدمّر حياة كل فردٍ من هذه العائلة ؟
    Başka bir çocuğun daha sorumluluğunu almayın, özellikle sabıkalı birinin. Open Subtitles وذلك بأن لا تعتني بطفل آخر خاصة وأنه مُدان
    Çoğumuz eski mahkumlarız, bazılarımız sabıkalı katil. Open Subtitles معظمنا سجناء سابقون وبعض منّا مُدان بالقتل
    Böylece maktulün sabıkalı biri olduğunu anlayabildim. Open Subtitles ما سمح لي لتضييق الضحايا ل الحالي والمدانين السابقين.
    Kaç tane sabıkalı kremalı kurabiye yapar? Open Subtitles انظروا إلى هؤلاء. كم سلبيات السابقين ينتهي الأمر جعل نفث كريم؟
    Peki sabıkalı tecavüzcülerden ne haber? Open Subtitles ماذا عن الناس الذين يمتلكون سجل جنائي فيه اعتداء جنسي
    Sanırım binada bir sabıkalı olmasından pek memnun değiller. Open Subtitles لن يشعروا بالراحة مع سجين سابق بالمبني
    Bu o kadar rezil bir iddia ki... savunmanın bu iddiayı kanıtlamak için getirdiği tek tanık... bir sabıkalı. Open Subtitles إنها فكرة مرفوضة لدرجة أن شاهد الدفاع الوحيد الذي ددعمها كان مجرما محكوما

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more