"sabırsız" - Translation from Turkish to Arabic

    • صبور
        
    • صبورة
        
    • الصبر
        
    • صبر
        
    • صبوراً
        
    • متلهف
        
    • غير صبورين
        
    • عجولاً
        
    • متلهفاً
        
    • حريصة
        
    • صبره
        
    • المتهورون في
        
    • الغير صبورين
        
    Bugünün yaşam tarzı sizi gergin ve sabırsız mı yapıyor? Open Subtitles هل نمط الحياة اليوم يجعلك متوتر و غير صبور ؟
    sabırsız olma yoldaş. Çok kısa zamanda çok yol aldık. Open Subtitles لا تكن غير صبور جدا ايها الرفيق اصبحنا بعيدين جدا بسريع جدا
    Gözlerin çok sabırsız. Kaleminin hızını düşün. Open Subtitles عينك غير صبورة بتاتاً فكر في سرعة قلم الكاتب
    Ve eğer gecikecek olursan beni ara. Ne kadar sabırsız olduğumu bilirsin. Open Subtitles وإن واجهت ما سيؤخرك فالتتصل بي، إنّكَ تعلم كم أصبح نافذ الصبر.
    Gençliğin ne kadar sabırsız olduğundan bahsediyoruz. TED نتحدث كثيرًا عن عدم صبر شبابنا.
    sabırsız olmana rağmen, hırslı ve sadıksın. Open Subtitles و كنت قريب من الموت و رغم انك غير صبور انت ايضا عاطفى و مخلص
    Dondurmayı eve götüreceğim diye gerginleştim, size karşı da birazcık sabırsız davrandım. Open Subtitles وقدكنتمتلهفاًبشدّة، لأحضارالمثلجاتلهم، لهذا السبب كنت غير صبور معكِ في المحل
    Bir polis nasıl bu kadar sabırsız olabilir? Open Subtitles كيف يمكن لضابط الشرطة أن يكون غير صبور إلى هذا الحد؟
    Çocuk sabırsız Ben kasabaya dönene kadar beklemesini söyledim Open Subtitles اللعنة، ذلك الفتى غير صبور لقد قلت له بأن ينتظر حتى أعود للبلدة
    Başarısız olursan daha sabırsız birine açıklama yaparken bulursun kendini. Open Subtitles الفشل سيجعلك تفسّر السبب لجمهور غير صبور.
    Herkes çok sabırsız, bariz gerçeği kaçırıyorsunuz. Open Subtitles الجميع غير صبور. أنت فى عداد الموتى كما هو واضح.
    Gidersem sabırsız ve tahammülsüz bir kadın olduğumu söyleyecek. Open Subtitles ان غادرت يقول انى امرأة غير صبورة أو متسامحة
    sabırsız olduğumu biliyorsun. Ve sabırsız olduğumda biraz çıldırırım. Open Subtitles تعلم أنني لست صبورة تعلم أنني أصبح مجنونة عندما ينفذ صبري
    Ve sabırsız eleştirmenlerden oluşan bir yığının hedefi biziz. Open Subtitles و نحن على قمة هرم الإنتقادات الغير صبورة
    Yani bunca zaman boyunca beni sabırsız olduğumu kanıtlamak için burada tuttun. Open Subtitles إذن لهذا تركتني كل ذلك الوقت فقط لتثبت أنني لا أمتلك الصبر
    Bekleyebilir ve direk Kongreye gidebilirsiniz, ki sabırsız olmanız gerektiği halde. TED لذلك يمكنك الإنتظار والذهاب عبر الكونغرس، بالرغم من أنه يجب أن تكون عديم الصبر.
    Ne zavallı oluyor sabırsız insanlar. Open Subtitles يالهم من مساكين من لم يملكون اى صبر
    sabırsız olduğunu biliyorum fakat bu zaman istiyor. Open Subtitles اعلم انك لست صبوراً لكن بعض الاشياء تأخذ وقتا
    Sana söylüyorum, çok sabırsız davranıyorsun... Dottie sana bir dakikasını bile ayırmayacak. Open Subtitles انى اخبرك ، اذا كنت متلهف لهذا فلن تعطيك "دوتى" نظره اخرى
    Uyku öncesi sabırsız ve kıskançtırlar. Open Subtitles عندما يستعدوا إلى النوم يُصبحون غير صبورين وغيورين
    Sen, sabırsız olma, dayan biraz. Open Subtitles أصبر ، لاتكُن عجولاً
    Oğlum hareket ediyor mu? Dünyaya gelmek için sabırsız davranıyor mu? Open Subtitles أيمكنك الشعور بحركته متلهفاً للخروج إلى العالم؟
    - Baylar, lütfen, bu kadar sabırsız olmayın. Open Subtitles - السادة، من فضلك، دون أحرزنا. ر تكون حريصة جدا
    Geciken büyük Gavrillo, sabırsız seyircilerin karşısına çıkarak sahnede yerini alıyor. Open Subtitles و أخيراً ظهر "غافريلو" العظيم على المسرح ليواجه الحشد الذي نفد صبره
    sabırsız erkekler bazen lokumdan olurlar. Open Subtitles الفتية المتهورون في بعض الأحيان لا يتناولون الحلوى
    sabırsız insanlar bunu düşünür, sabırlı insanlar ise daha iyi bilir. Open Subtitles يعتقد الناس الغير صبورين ذلك، أما الصبورين فيعرفون أفضل من ذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more