"sabahında" - Translation from Turkish to Arabic

    • صباح
        
    • صبيحة
        
    Bu, Noel sabahında hediye paketinden çıksaydı, hayal kırıklığına uğrardım herhalde. Open Subtitles والتي تبدو مثل طرد سأكون محبطة لو فتحته صباح يوم الكريسماس
    16 Haziran 1976 sabahında, Soweto şehrinde binlerce çocuk protesto için okulu terketti. TED لذا في صباح 16 يونيو 1976، خرج الآلاف من الأطفال من بلدة سويتو من المدارس.
    Bekledikleri telefon bir cumartesi sabahında geldi, ve bir otobüs onları yüzlerce insanla dolu olan bir sahile götürdü. TED كان صباح السبت عندما جاءت المكالمة وأُخذوا الى الشاطيء عن طريق الحافلة، يوجد مئات الناس على الشاطيء
    Ama birinci günün sabahında... ...kendimi nasıl bir maceraya sürüklediğimi... ...hiç bilmediğimi farkettim. TED لكني أدركت في صباح اليوم الأول بأني لا أملك فكرة معينة ما الذي كنت سادخل نفسي فيه.
    Şey, ilk sabahında seni şımartmaya aldırmıyorum ama, bu şehirde 10:30 da kahvaltı yapan tek insan sensin herhalde. Open Subtitles لا امانع ان أرتب لك ذلك أول صباح و لكنى اعتقد انك الشخص الوحيد فى البلدة الذى يتناول أفطارة فى ال العاشرة و النصف
    Pazar sabahında insanın önüne böyle bir şey konur mu? Open Subtitles هذه وجبة جميلة لتضعها امام رجل في صباح الاحد
    Villette cinayeti sabahında da Peder Logan'la konuştunuz. Open Subtitles انتِ أيضاً قابلتِ وتحدثتِ مع ألآبت لوجن فى صباح التالى لوفاة فاليت
    Huzurlu bir pazar sabahında onlar dışarıda ne yapıyorlar? Open Subtitles ماذا يفعلون بالخارج هناك صباح يوم احد وقت السلم ؟
    Altıncı günün sabahında Tanrı kalktı, gözleri sönüktü ve suratı asıktı. Open Subtitles فى صباح اليوم السادس نهض الرب و كانت عيناه داكنتان و ساد التجهم وجهه
    Kara bir '44 sabahında acımasız bir şafak söküyordu. Open Subtitles لقد كان قبل الفجر مباشرة صباح وحيد كئيب بائس في الفرقة السوداء رقم 44
    El Paso'da bir cumartesi sabahında saat 4:15. Open Subtitles ترجمة ستار حقوق الترجمة محفوظة الساعة 4: 15 صباح السبت في بوست تاون
    Son günün sabahında, görerek cesurca ve bilerek gitti. Open Subtitles في صباح يومها الأخير أتت إلى موتها بعيون مفتوحة جاهلة , شجاعة
    Yani yeni yılın sabahında evden çıkıyorsun ve nereye gideceğini söylemiyorsun. Open Subtitles أعني , أنك خرجت في صباح العيد ولم تخبر أحدا ً إلى أين تذهب
    John'ın ölümünden sonra, Wonderland cinayetlerinin sabahında kendisini ziyaret ettiğini açıkladı. Open Subtitles بعد موته كشفت شارون عن زيارة جون لها صباح مجزرة وندرلاند منذ ذلك الحين اصبحت علاقتها بداون قوية حتي يومنا هذا
    Son günün sabahında, görerek cesurca ve bilerek gitti. Open Subtitles في صباح يومها الأخير أتت إلى موتها بعيون مفتوحة جاهلة , شجاعة
    13.ye doğru geri itersek kalan ilaveleri 8'i sabahında çekersek gece çekimlerinden önce düzenlemeyi bitiririm. Open Subtitles اذا عدنا الى اليوم 13 نستطيع ان نصور المشاهد الباقيه خلال صباح اليوم الثامن وسوف انهى التحرير قبل التصوير الليلى
    29'unun sabahında 08:00'da rapor vermeye hazır olacağız efendim. Open Subtitles سنكون جاهزون لإعطائك الخطة في الساعة الثامنة من صباح التاسع والعشرون يا سيدي
    Noel sabahında çocukları ile birlikte olamamayı unutturmaz. Open Subtitles عن عدم التواجد مع أولادنا في صباح عيد الميلاد عذراً؟
    Dostlarım, bu güzel pazar sabahında zaman zaman ihmal ettiğimiz bir ilişkiden söz edeceğim. Open Subtitles يا أصدقائي, أريد أن أتحدث معكم في صباح هذا الأحد الجميل عن العلاقات في حياتنا
    Derken, 6. günün sabahında Askeri İstihbarat onun ağzından laf almak için bir hileye başvurdu. Open Subtitles ثمّ في صباح اليوم السادس جنود هيئة الإستخبارات حاولوا خداعها لتخبرهم أكثر
    Trump'ın birleşik oturumda konuşmasının sabahında bu konuşmayı yapıyoruz. TED نحن نتكلم في صبيحة حديث ترامب أمام الجلسة المشتركة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more