Arayan olursa, yarın sabah burada olacağımı söylersiniz. | Open Subtitles | إن تلقيت أي اتصالات فقولي لهم إنهم يستطيعون مكالمتي هنا صباحاً شكراً لك |
Bu hayati derecede önemli kutuyu sabah burada görmek istiyorum. | Open Subtitles | هذا الصندوق الهام جداً سيظل هنا صباحاً |
Kaç sabah burada oturduğumu anlatamam size, dışarı bakarken, çay falan içerken- | Open Subtitles | لا يمكنني ان أخبرك كم مرة جلست هنا صباحا انظر للحي أتناول كأسا من.. |
Evet, sabah burada olacaklar, saat tam 8'de. | Open Subtitles | نعم، سوف يكونون هنا صباحا على الثامنة تماما. |
Tamam, ikiniz de biraz dinlenmelisiniz. Müsteşar yarın sabah burada olacak. | Open Subtitles | يجب أن ترتاحوا أنتم الإثنان، وكيل الوزارة سيكون هنا في الصباح |
Aslında sabah burada olmayacağım. Uzun süredir nöbetteyim. | Open Subtitles | في الحقيقة لست هنا في الصباح هذه آخر مناوبة لي |
Eğer izin belgesini imzalarsanız sonuçları görmek için sabah burada olacak. | Open Subtitles | سيكون هنا بالصباح لمراجعة النتائج إذا وقعت إستمارة الموافقة |
Daha bu sabah burada bir çocuk öldürüldü. | Open Subtitles | وقتل طفل هنا هذا الصباح فقط. تعلمون، من المضحك لا أحد رأى أي شيء. |
Kaybeden yarın sabah burada olacak. | Open Subtitles | الخاسر سيكون هنا صباحاً |
Yarın sabah burada olacak. | Open Subtitles | سوف يأتي هنا صباحاً |
Bu sabah burada neler oldu, öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد ان أعرف ماذا حدث هنا صباحا |
Pardon, bu sabah burada küçük mavi bir çanta unutmuşum. | Open Subtitles | اعذريني لقد تركت حقيبة زرقاء صغيرة هنا في الصباح |
sabah burada olmazsan, anlayışla karşılarım. | Open Subtitles | إذا لم تكن هنا في الصباح أنا سأتفهم ذلك |
Son bir mevzuyla ilgileniyor. Yarın sabah burada olacak. | Open Subtitles | لديه عمل اخير وسيكون هنا في الصباح |
Eğer izin belgesini imzalarsanız sonuçları görmek için sabah burada olacak. | Open Subtitles | سيكون هنا بالصباح لمراجعة النتائج إذا وقعت إستمارة الموافقة |
Kameranı sabah burada bıraktığına emin misin? | Open Subtitles | أمتأكدةٌ أنكِ تركت كاميرتكِ هنا هذا الصباح ؟ |