Çocuklarımın sıhhati ve mutluluğu, dünya barışı karımın daha büyük göğüslerinin olması, Sadece bazen. | Open Subtitles | الصحة والسعادة لأبنائنا والسلام على الأرض وزوجة تملك نهدين كبيرين في بعض الأحيان فقط.. |
Evet, Sadece bazen stres altında yukarı fişekleri. | Open Subtitles | نعم، في بعض الأحيان فقط يندلع تحت الضغط |
Sadece bazen | Open Subtitles | . في بعض الأحيان فقط |
Sadece bazen insanlar aptalca şeyler yaparlar, aşık olduklarında. | Open Subtitles | إنه فقط أحياناً يرتكب الناس حماقات عندما يحبون أحداً |
Sadece bazen işleri fazla kişiselleştiriyorsun. | Open Subtitles | إنه فقط أحياناً إنّك تأخذ هذه الأمور على محمل شخصي. |
Sen Sadece bazen sevile bileceğini söyledin. | Open Subtitles | يبدو أنك قلت الحب جيد لبعض الوقت فقط. |
-bazen, Sadece bazen... | Open Subtitles | ثمّ أحياناً. فقط أحياناً تَسْمعُني؟ |
Ve bazen, Sadece bazen, ona aşık olurlar. | Open Subtitles | بعض الأحيان فقط, تقع في حبه, |
Sadece bazen... böyle iyi bir adamla evliysen... | Open Subtitles | إنه فقط أحياناً... عندما تتزوج المرأة برجل صالح جداً |
Hiç, Sadece bazen, paranı çalıyormuş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | لا شيء, إنه فقط... أحياناً أشعر أنني أسرق نقودك. |
Sadece bazen. Bak bakalım, bu sefer bir şey doğacak mı? | Open Subtitles | أحياناً فقط - حسن، انظر إن كان بمقدورك الحدس هذه المرة - |
Sadece bazen. | Open Subtitles | أحياناً فقط |