"sadece benim için" - Translation from Turkish to Arabic

    • لي فقط
        
    • فقط لي
        
    • من أجلي فحسب
        
    • فقط بالنسبة لي
        
    • لي فحسب
        
    • من أجلي فقط
        
    • لأجلي فحسب
        
    • لي وحدي
        
    • تستطعين إليّ فحسب
        
    • فقط لأجلي
        
    Açıkçası sadece benim için iyi roller yazar. Open Subtitles من الواضح انه يكتب الادوار الجيدة لي فقط
    Bu özel uçak herkes için mi sadece benim için mi? Open Subtitles هل هذه الطائرة لجميع المساجين، ام لي فقط ؟
    Burada olman büyük bir risk. sadece benim için değil, planımız için de. Open Subtitles أنت هنا تحت مخاطر كبيرة، ليست فقط لي و لكن لخطتنا
    sadece benim için burada. Open Subtitles لقد أتى إلى هنا من أجلي فحسب
    sadece benim için değil diğerleri için de öyleydi. Open Subtitles ليس فقط بالنسبة لي , ولكن أيضا بالنسبة للآخرين.
    Bugün, ispanyol bir şarkıcı sadece benim için şarkı söyledi Open Subtitles اسباني غناها لي اليوم. لي فحسب.
    sadece benim için bir kutu bisküvi ve tatlı saklardı. Open Subtitles وكانت تحتفظ بعلبة من البسكويت والحلويات من أجلي فقط
    Sen bu gezende sadece yarı zamanlı yaşıyorsun, bütün bu kutuların sadece benim için olmasına imkan yok. Open Subtitles إنك تعيش بطبقتك "المُضيئة" غالباً، ولا يُعقَل بأنَّ كل تلك الصناديق لأجلي فحسب
    Bay Ford, size teşekkür etmek istiyorum, çünkü bu kredi sadece benim için değil. Open Subtitles سيد فورد ، أود أن أشكرك لأن هذا القرض لن يكون لي وحدي
    Bir fırtına yaklaşıyor. sadece benim için değil, herkes için. Open Subtitles ثَمة عاصفة قادمة ليست لي فقط ولكن للجميع
    Bir fırtına yaklaşıyor. Ve bu sadece benim için değil, herkes için. Open Subtitles ثَمة عاصفة قادمة ليست لي فقط ولكن للجميع
    sadece benim için değil, aynı zamanda küçük partnerim Graham için de. Open Subtitles ليس لي فقط, بل لشريكي الصغير، غراهام.
    sadece benim için, biliyorsunuz. Open Subtitles شكرًا على وقتك ، غباء بالنسبة لي فقط
    – fakat düşünce ve anılarım sadece benim için özeldir, – Open Subtitles لكن افكاري واذكرياتي فريده فقط لي
    Onları paylaşmam gerektiğini. sadece benim için değillermiş. Open Subtitles ويجب ان اتشارك بهم لان هذه ليست فقط لي
    Sayılar birer uyarı ama sadece benim için veya herhangi bir grup için değil. Open Subtitles و لكن ليس فقط لي أو أي شخص آخر
    Hem sadece benim için değil. Open Subtitles تعلمون، أنه لن يكون فقط بالنسبة لي.
    sadece benim için değil... Open Subtitles مؤلمة وليس فقط بالنسبة لي
    Bunun erkeklerin beğenisiyle ilgisi yok. O fotoğraflar sadece benim için. Open Subtitles ليست مسألة قبول الرجل إنها صور لي فحسب
    Bu büyük bir olay... sadece benim için değil... Open Subtitles هذا حدث مهم، وليس لي فحسب
    Bunu sadece benim için yapamazsın. Open Subtitles لا يمكنك تناوله من أجلي فقط.
    sadece benim için yapmanı istiyorum. Open Subtitles أُريدكِ أن تفعلي هذا لأجلي فحسب
    Güneşin sadece benim için dogduğunu düşünecek kadar aptal değilim. Open Subtitles حتى أنا لستُ مغروراً كفاية لأظن أن الشمس تشرق لي وحدي
    Güneşin altında 3 saat boyunca... sadece benim için hoşlanmadığın bir şeyi yapmanı istemiyorum. Open Subtitles ولا أريدكِ أن تجلسي خلال مباراة ثلاث ساعات مملة تحت الشمس فقط لأجلي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more