"sadece bir gün" - Translation from Turkish to Arabic

    • ليوم واحد فقط
        
    • يوم واحد فقط
        
    • يوماً واحداً فقط
        
    • فقط يوم واحد
        
    • سوى يوم واحد
        
    • يوم واحد فحسب
        
    • ليوم واحد فحسب
        
    • يومُ واحد
        
    • يوم واحد آخر
        
    • هو يوم واحد
        
    • مجرد يوم
        
    • بها ليوم
        
    • سوى يومٍ واحدٍ
        
    Bu insanlığın yüzleştiği temel sorunlar konusunda bilinçlenmenin seviyesini yukarı taşıyabilir -- sadece bir gün bile olsa. TED وربما يرفع مستوى الوعي حول القضايا الأساسية التي تواجهها الانسانية لو أننا نقوم بذلك ليوم واحد فقط
    Bir keresinde bir amigo sopayı sadece bir gün kaybetti ve basit bir parmak ucuna hareketinde bacağını kırdı. Open Subtitles كنت أعرف مرة واحدة في المشجعين الذين في غير محله العصا ليوم واحد فقط وكسرت ساقها أنها تفعل لمسة بسيطة بإصبع القدم
    Bana sadece bir gün verseydin çok iyi bir şey hazırlayabilirdim. Open Subtitles يوم واحد , فقط في يوم واحد استطيع تنظيم كل ذلك
    - Bana sadece bir gün müsaade et. Open Subtitles امنحيني يوماً واحداً فقط. حسناً.
    sadece bir gün daha ve Noel sonrasında becerilerinize daha uygun birşey bulacağız. Open Subtitles امامك فقط يوم واحد آخر ثم بعد الكريسماس سوف نجد لك شيئا آخر يناسب مواهبك اكثر
    Ama son girişimizden bu yana sadece bir gün geçti. Open Subtitles ولكن لم يمضي سوى يوم واحد علي تسللنا السابق
    Sadece, sadece bir gün daha dayan. Open Subtitles تماسك يا رجل يوم واحد فحسب
    sadece bir gün, sonra tekrar dondurucuya geri. Open Subtitles ليوم واحد فحسب ثم نعيده للتجميد
    Bizi bulacaklardır. Bana sadece bir gün lazım. DNA testini kendim yapacağım. Open Subtitles أحتاج ليوم واحد فقط سوف أقوم بإختبار الحمض النووي بنفسي
    Morcant'ın dediğine göre Nass sadece bir gün kampta kalacakmış. Open Subtitles .ناس" سوف يكون في المعسكر ليوم واحد فقط"
    Ne yazık ki sadece bir gün. Open Subtitles أخشى أن ذلك سيكون ليوم واحد فقط
    sadece bir gün daha ve her şey sona erecek. Open Subtitles انه يوم واحد فقط وكل شئ سوف ينتهى كل شئ نؤمن به فى الحياه
    sadece bir gün, hep birlikte yapacağız. Open Subtitles أنتي تريدين الاستسلام بهذه السهوله؟ يوم واحد فقط جميعنا سوف نشاهدها تنجح معا
    sadece bir gün için buradasın. Gerçekten ihtiyacın var mı? Open Subtitles أنتِ هنا فقط لـ يوم واحد فقط هل تحتاجي واحداً حقاً؟
    Ciddiyim. Hadi. sadece bir gün. Open Subtitles أنا جاد، هيا، يوماً واحداً فقط
    Piper o sadece bir gün var olduğu için biraz daha açık olmak yardımcı olmak için. Open Subtitles لمساعدة (بايبر) قليلاً لتقبله بما أنه يمتلك يوماً واحداً فقط
    Bana sadece bir gün ver. Open Subtitles امنحني يوماً واحداً فقط
    Evlendiklerinden beri sadece bir gün için onları görmedik! Open Subtitles لم نستطع رؤيتها فقط يوم واحد منذ ان تزوجت
    Şimdi onlara ne alacağımızı düşünmek için sadece bir gün var. Open Subtitles الان لدينا فقط يوم واحد لنكتشف ماذا نحضر لهم.
    Tanıştığımızdan beri sadece bir gün geçmiş ve dünya yeniden doğmuş olabilir mi? Open Subtitles لم يمر على لقائنا سوى يوم واحد ، والعالم يولد من جديد
    Derek öldüğünde sadece bir gün vardı. Nerede olduğunu bilmediğim tek bir gün. Open Subtitles عندما توفي (ديريك) ، كان هناك يوم واحد يوم واحد فحسب ، حيث لم أكن أعرف أين كان
    sadece bir gün için limanda demirliğiz. Open Subtitles نحن في المرفأ ليوم واحد فحسب
    Bak, dikkatim dağılmadan sadece bir gün istiyorum. Open Subtitles النظرة، كُلّ أَحتاجُ يومُ واحد بدون أيّ حالات صرف إنتباه.
    Tek istediğim sadece bir gün dinlenebilmek, bu da çok mu? Open Subtitles يوم واحد راحه . كل ما اطلبه هو يوم واحد راحة
    sadece bir gün, Marie'nin bana en çok ihtiyacı olduğu bir gün orada olmayı düşündüm. Open Subtitles لو أني تمكنت من البقاء ليوم واحد مجرد يوم واحد تحتاجني ماري فيه كثيراً
    sadece bir gün oynadığınız ve bir daha hiç görmeyeceğiniz bir bebek? Open Subtitles ما رأيكم بدمية تلعبون بها ليوم واحد ولا ترونها بعد ذلك
    Altı gün geçti. sadece bir gün kaldı... Open Subtitles لقد مرّت ستة أيامٍ ولم يتبقَ سوى يومٍ واحدٍ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more