Sadece bu da değil, senin yüzünden cezama altı ay daha eklendi. | Open Subtitles | ليس هذا فقط, بل أضفت لي ستة شهور, ستة شهور إلى محكوميتي |
Sadece bu da değil, daima babama annelik etmek için yaşamış. | Open Subtitles | ليس هذا فقط انها تلتزم بحق بأن تكون جدتي |
Sadece bu da değil toplantılarda, nerede, kimin ve kaç kişi olacağı konusunda. | Open Subtitles | ليس ذلك فقط في الإجتماع , كم عدد الأشخاص , من , إين |
Sadece bu da değil. | Open Subtitles | وليس هذا وحسب |
Sadece bu da değil, eğer kasırga olmasaydı ... ... sonuncu daha uzun olabilir. | TED | وليس ذلك فقط .ويمكنه ان يستمر لوقت اطول حتى لو لم يكن هناك اعصار |
- Tamam mı? - Sadece bu da değil. | Open Subtitles | و ليس فقط هذا الأمر ؟ |
Sadece bu da değil, Amerika'da yeni bir dinleyici kitlesi kazanacaksın. | Open Subtitles | وليس هذا فقط , سوف تكسبين جمهور جديد في الولايات المتحدة |
Sadece bu da değil. | Open Subtitles | ليس هذا كل شيء. |
Sadece bu da değil. Ağaca baktığında kendi kendine mırıldanıyor. | Open Subtitles | ، ليس هذا فقط بل إنه يحدق إلى الأشجار و يتمتم |
Sadece bu da değil, bu isimdeki bir asker son iki senede bir terfi almış. | Open Subtitles | ليس هذا فقط, الجندي الذي يحمل هذا ...الإسم تلقى ترقية خلال السنتين الماضيه... |
Sadece bu da değil beni, kendi canını korumak için kardeşinin gözlerini çalan bencil bir abi olarak düşündüler. | Open Subtitles | ليس هذا فقط .... بل ولقبوني بالطماع |
Sadece bu da değil, sistemde Milan'a yardım eden biri daha var. | Open Subtitles | ليس هذا فقط يوجد شخص ما في نظامنا ... ... الذي يساعد "ميلان" |
Sadece bu da değil İmparator Hadrian,aptal damgası yemiş bir imparator olarak tarihe geçecek. | Open Subtitles | .. ليس هذا فقط سوف يهوي الامبراطور (هادريان) من التاريخ حاملاً وصمة عار الامبراطور الغبي |
- Sadece bu da değil. | Open Subtitles | ليس ذلك فقط , لكني جلبت لك جرار وبذور كل شي |
Sadece bu da değil. | Open Subtitles | وليس هذا وحسب |
dedim. Sadece bu da değil, James de var. Mimar ve profesör, ayrıca mekan tasarlamayı sever, şu sanatla bezenmiş küçük plazaların ve şehir içi yürüme yollarının olduğu, insanların resimler çizip bazen bir araya gelip sohbet ettikleri mekanları. | TED | وليس ذلك فقط ، هنالك "جيمس" هو مهندس معماري وهو أيضاً بروفسور ويحب بناء المنحوتات الفنية في الأماكن العامة والتي يمكن أن تجدها في مراكز التسوق الصغيرة وعلى طرقات المدنية المزخرفة بالفن حيث يرسم الناس ويأتون ليتحدثوا بعض الأحيان، |
Sadece bu da değil... | Open Subtitles | ...وليس ذلك فقط |
Sadece bu da değil. | Open Subtitles | و ليس فقط هذا |
Ve Sadece bu da değil, başka şeyler de var. | Open Subtitles | وليس هذا فقط هناك أمور أخرى |
Sadece bu da değil. | Open Subtitles | ليس هذا كل شىء |