"sadece eğer" - Translation from Turkish to Arabic

• فقط لو
• فقط إذا
• فقط إن

Sadece eğer kanamayı kontrol edebilirsek. Şurayı, ben kestikçe yak.
فقط لو أمكننا التحكم بالنزيف اكوي كلما أنتهي من نزيف

Sadece, eğer kabinesine yardım ya da liderlik için danışmayacaksa bana uyar, bir yere kadar;
الأمر فقط لو أنه لايريد أن يطلب المساعدة من وزرائه,

Sizden Sadece eğer birkaç içki içerseniz eve taksiyle gitmenizi istiyorum.
وأطلب منكم فقط لو شربتم قليلاً عليكم طلب سيارة أجرة للذهاب للمنزل

Ancak, aksine onu benimseyip, ağırlık ve gerilim dağılımını yeniden düşündüklerinde, Sadece eğer çatıda büyük bir delik varsa iş gören bir tasarımla ortaya çıktılar.
ومع ذلك، بدلا من تبني ذلك وإعادة النظر في توزيع الوزن والإجهاد، جاءوا مع التصميم الذي يعمل فقط إذا كان هناك فتحة كبيرة في السقف.

Sadece eğer bir isimse ve diğeriyle eşit ağırlıktaysa.
فقط إذا كانت إسماً والكلماتُ لها وزناً مُتساوياً.

- Peyote sadece, eğer yerli Amerikan kilisesine üyeysen yasaldır.
يكون البيوتي قانونياً فقط إن كنت عضواً في الكنسية الامريكية الوطنية

Sadece eğer kuralları bilmiyorsan neden oynuyorsun?
فقط إن لم تكن تعرف القوانين، لماذا تلعب؟

Federal bir durum oldu ya da New York City Sadece eğer.
فقط لو كانت قضية فيدرالية أو في مدينة نيويورك

Hayır. bu yanlış. Sadece eğer şüpheliyseniz size haklarınızı söylemem gerekir.
هذا خاطئ أخبرك بحقوقك فقط لو أنك مشتبهة

Sadece, eğer bunu biri duyarsa diye...
المشكلة فقط لو علم أحد بهذا .. سوف

Sadece, eğer o resim yanlış ellere geçerse...
انه فقط لو ان تلك الصورة وقعت في الأيدي الخاطئة ليس عليّ ان اخبرك ...

Sadece eğer... destek kuvvet gerekirse, biz hizmet etmek için gönüllüyüz.
فقط لو هناك حاجة لأي دعم نحن نتطوع لذلك

Umurumda değil. Her şey olur. Sadece eğer böyle gidersek her şey daha da kötü bir hale gelecek.
اي شيئ فقط لو استمرينا هكذا

- Ben söylemedim. Ben Sadece eğer...
- لم أفعل , قلت فقط لو فعلت

Sadece eğer sen de evet dersen.
فقط لو وافقتى

Sadece eğer sen de benimle evlenirsen.
فقط إذا قَبِلتِ انتِ الزواج بي

Sadece eğer biri aşağılarsa.
فقط إذا ذكر شخص ما هذا الموضوع

- Sadece... eğer ağzından "düğmelerini açtı" çıkarsa,
- فقط... إذا كانت الكلمات "انه محلول أزرار بلادي" يخرج من فمك،

Sadece eğer biraz viskiye eklenmişse. Oh, Tanrım.
فقط إن كان ممزوجاً ببعض الويسكي

Sadece eğer Yunanistan'da ona katılırsan.
فقط إن انضممت له في اليونان

Yanıldığımı Sadece eğer.
فقط إن كنت مخطئاً