Sadece fiziksel değil, ayrıca psikolojik olarak. | Open Subtitles | وليس فقط جسدياً لكن أيضاً نفسياً |
Sadece fiziksel değil, ayrıca psikolojik olarak. | Open Subtitles | وليس فقط جسدياً لكن أيضاً نفسياً |
Aramızda bir bağ kurduk ve bu Sadece fiziksel değil. | Open Subtitles | نحن قمنا حقاً بتواصل وهو ليس فقط جسدياً |
Sadece fiziksel çekim değildi, entelektüel çekim de vardı. | Open Subtitles | لكنه لم يجذبني جسديا فقط |
Sadece fiziksel olarak değil. | Open Subtitles | ليس جسديا فقط |
Artık ilgimi çekmiyor. Aramızdaki Sadece fiziksel bir şeydi. | Open Subtitles | أنا فقدت الاستمتاع كلانا يستمتع بالآخر جسدياً فقط |
Bazen, nasıl yaralandığımı ve bunun Sadece fiziksel olarak olmadığını çatıya çıkıp haykırmak istiyorum. | Open Subtitles | أحياناً أرغب بالصراخ من سطح عالٍ كم تأذيت، ليس جسدياً فقط |
♪ İşte hayaller... ♪ Bu Sadece fiziksel değil | Open Subtitles | * ها قد أتت الأحلام * * ليس كل شيء حول التصرفات * |
Sadece fiziksel güç kazanmakla kalmıyorsun. | Open Subtitles | . لن تحصل على قوة جسدية فقط, كما تعلم |
- Kadınların bu "Sadece fiziksel" olayı... | Open Subtitles | ما هو الأمر مع النساء وهذه النقطة (فقط جسدياً)؟ (مورقان)! |
Sadece fiziksel değil, zeka olarakta farklıydı. | Open Subtitles | ليس فقط جسدياً , لكن فكرياً |
Sadece fiziksel olarak da değil. | Open Subtitles | وليس فقط جسدياً |
Sadece fiziksel. | Open Subtitles | آنه جسديا فقط |
Sadece fiziksel bir şey. Başka bir şey olmadı. Aramızda saf ve güçlü bir bağ olduğunu kabul etmelisin. | Open Subtitles | لقد كان جسدياً فقط لم يعن ِ لي أي شيء يجب أن تعترفي بما بيننا |
Sadece fiziksel olarak değil, ruhsal olarak da. İlk el nakli yapılan hasta sonunda | Open Subtitles | وليس جسدياً فقط ، بل نفسيّاً أيضاً أول متلقّي لزراعة ذراع في العالم |
♪ Bu Sadece fiziksel değil | Open Subtitles | * ليس كل شيء حول التصرفات * |
Sadece fiziksel birşey. | Open Subtitles | هذه علاقة جسدية فقط |