"sadece gerçeği" - Translation from Turkish to Arabic

• الحقيقة فحسب
• الحقيقة فقط
• الحقيقة وحسب
• سوى الحقيقة
• إلا الحقيقة
• فقط الحقيقة
• إلا بالحق
• هو الحقيقة
• غير الحقيقة
• كلّ الحقيقة
• الحقيقة كاملة
• الحقيقة كلها
• بالحقيقة فقط

Bana deli diyebilirsiniz, ama neden biz onları sadece gerçeği söylemek değil mi?
قولوا عني مجنونة ، لكن لمَ لا نقول لهم الحقيقة فحسب ؟

Ben sadece gerçeği söylüyordum. Gerçeği öldüremezsiniz.
كنت أقول الحقيقة فحسب لا تستطيعون قتل الحقيقة

Resim sadece gerçeği değil, gerçeğin ardındaki hayali de gösterir.
أما اللوحة فلا تظهر الحقيقة فقط ولكن الحلم الذى تمثله

Sizin gibi iyi eğitimli bir... yetişkinin sadece gerçeği söylediği için... göklere çıkarılmasına karşıyım.
فكما لا ترى.. لا أعتقد أنّ شخصاً بذكائك يستحقّ الثناء.. لقوله الحقيقة فقط..

Gizli bir amacım yok, sadece gerçeği arıyorum.
{\fnAdobe Arabic}،بدون دوافع خفيّة الحقيقة وحسب.

Gerçeği,sadece gerçeği... söyleyeceğinize yemin eder misiniz?
هل تقسمين أن الشهادة التى ستدلين بها هى الحقيقة و لا شئ سوى الحقيقة ؟

"Ben sadece gerçeği söylerim Ben sadece gerçeği söylerim"
أنا لا أقول إلا الحقيقة أنا لا أقول إلا الحقيقة

- Bana polise ne anlattığını söyle. - sadece gerçeği.
ـ أخبرني بما قُلته للشرطة ـ الحقيقة فحسب

Ama ben onlara sadece gerçeği söylemiştim.
{\cH9CFFFE}.. لكنّي أطلعتهم على الحقيقة فحسب أكان ذلك أنانيًّا لهذا الحدّ ؟

- Hayır, sadece gerçeği bilmek istiyorum.
لا، انا اريد ان اعرف الحقيقة فحسب

- Ben sadece gerçeği öğrenmek istiyorum.
لقد أردت معرفة الحقيقة فحسب

sadece gerçeği öğrenmek istiyorum.
أريد معرفة الحقيقة فحسب

Cassandra'nın yeteneği sadece gerçeği söylemesine müsaade eder.
الهدايا كاساندرا تسمح لها على قول الحقيقة فقط.

Onu küçük düşürmedim, ben sadece gerçeği anlattım.
لم أقم بإهانته, لقد كنت أقول الحقيقة فقط

Bana gerçeği hemen şimdi söyle. sadece gerçeği söyle.
اخبرنى الحقيقة فقط أخبرنى الحقيقة

Ben sadece gerçeği basarım ve farketmediysen diye söylüyorum, onları her hafta birinci sayfada ve bölüm B'de basıyorum.
،أنا أطبع الحقيقة فقط ...وإذا لم تكوني قد لاحظت ،أقوم بطباعتها على الصفحة الأولى...

- sadece gerçeği söyledim. - Tam olarak neymiş bu doğru?
لقد أخبرتها الحقيقة وحسب - أي حقيقة تلك بالتحديد؟

- Çünkü sadece gerçeği duymak istiyoruz.
لأننا نريد سماع الحقيقة وحسب

Birazdan vereceğiniz ifadenin sadece ve sadece gerçeği yansıtacağına yemin eder misiniz?
هل تقسم رسمياً وتؤكد أن الشهادة التي ستقدمها هي الحقيقة، الحقيقة كلها ولا شيء سوى الحقيقة

Şahane, seksi versiyonuna gerek yok, sadece gerçeği söyle.
لا أريد الجزء الخرافي المُثير فقط الحقيقة

Sözü sadece gerçeği söyler.
لا ينطق إلا بالحق

Gerçeği, bütün gerçeği ve sadece gerçeği söyleyeceğime... yüce Tanrı önünde yemin ederim.
أقسم بالرب العظيم أن الدليل الذي سأقدمه سيكون هو الحقيقة... عين الحقيقة ولا شيء غيرها

Bütün gerçeği ve sadece gerçeği söyleyeceğinize Tanrı üstüne yemin eder misiniz?
الحقيقة كاملةُ، و ولا شيء غير الحقيقة ليساعدك الله ؟ نعم أفعل

sadece gerçeği, tüm gerçekleri söyleyeceğime yemin ederim.
أُقسمُ على قَول الحقّيقةِ , كلّ الحقيقة... ... ولاشيءسوى الحقيقة.

Vereceğiniz ifadenin tamamen ve sadece gerçeği yansıtacağına yemin eder misiniz?
الدليل الذى ستقدمه سيكون الحقيقة الحقيقة كاملة ولا شئ غير الحقيقة ؟

sadece gerçeği söyleyeceğim ama sadece gerçeği.
سأخبرك بالحقيقة فقط ولاشئ سوى الحقيقة