"sadece küçük" - Translation from Turkish to Arabic

    • صغيرة فحسب
        
    • صغير من
        
    • صغيرة فقط
        
    • بسيط فحسب
        
    • صغيرا فقط
        
    Neden bu kadar büyüttüğünüzü anlamıyorum. O Sadece küçük bir çocuk. Open Subtitles لا أعرف لماذا تضخمون المسألة، إنها طفلة صغيرة فحسب
    Davanın yeniden açılması için bir adım atma niyetindeyim ama Sadece küçük bir adım. Open Subtitles أميل لإعطائكِ مساحة عمل صغيرة، لكنّها صغيرة فحسب.
    Biliyorum. Sadece küçük bir şaka yapıyordum, Dr. B. Open Subtitles أجل، أعلم، كنت ألقي نكتة صغيرة فحسب يا د.
    Asıl nokta, beyzbol senin kişiliğinin Sadece küçük bir kısmını yansıtıyor. Open Subtitles أنظر ، المقصد هو البيسبول تعتبر فقط جزء صغير من شخصيتك
    Hem konumu hem momentumu olan bir parçacık elde etmek için iki resmi karıştırarak, Sadece küçük bir alanda dalgaları bulunan bir grafik yapmamız gerek. TED وللحصول على جسيم بموقع وقوة دافعة، يلزمنا مزج الصورتين لعمل رسم بياني يتألف من موجات، ولكن في مناطق صغيرة فقط.
    Ben Sadece küçük bir kutlama yapabiliyor olmak istiyorum. Open Subtitles إنني أرغب بالحصول على حفل بسيط فحسب
    Yine de küçük bir ok Sadece küçük bir oktur! Open Subtitles لكن السهم الصغير يبقى صغيرا يبقى سهما صغيرا فقط!
    O Sadece küçük bir kız... Lütfen kalın. Open Subtitles انها فتاة صغيرة فحسب انتظري رجاءاً
    Sadece küçük bir iğne. Open Subtitles وخزة صغيرة فحسب
    Sadece küçük bir kız için. Open Subtitles إنه لطفله صغيرة فحسب
    Sadece küçük bir kafes var. Open Subtitles هناك شبكة صغيرة فحسب.
    Sadece küçük bir şey. Open Subtitles مجموعة صغيرة فحسب.
    Evet, ama Sadece küçük olanlar. Open Subtitles بلى، لكن أسماك صغيرة فحسب
    Meğer ikinci el dükkânlarında ayıkladığım kıyafetler her yıl elden çıkardıklarımızın Sadece küçük bir kısmını oluşturuyormuş. TED اتضح أن الملابس التي كنت أفتش فيها في تلك المتاجر لا تمثل سوى جزء صغير من إجمالي الملابس التي نتخلص منها كل عام.
    Veriler birbirinden tamamen farklıydı. A.B.D ordusunun ülkenin Sadece küçük bir kısmı için detaylı bilgisi vardı. TED كانت البيانات متباينة بشكل لا يصدق.وكان الجيش الأمريكي يملك معلومات مفصلة فقط عن جزء صغير من البلاد.
    Bizim evrenimiz olarak düşündüğümüz yer, aslında daha büyük bir şeyin Sadece küçük bir parçası olabilir. Open Subtitles الذى نفكر فيه كعالمنا يمكن فقط أن يكون جزء واحد صغير من شىء ما أكبر بكثير.
    Bu tip ete talep azaldığından beri Sadece küçük bir yüzdelik hala bu modayı uyguluyor. Open Subtitles منذ الطلب لهذا اللحوم محدودة, نسبة صغيرة فقط و قتل في هذه الموضة.
    Sopayı çektiğimde, Sadece küçük bir delik vardı. Open Subtitles هذا هو المكان الذي وجدت العصا فيه لكن عندما سحبتها كانت هناك فجوة صغيرة فقط
    Bu ekipmanla Sadece küçük partiler üretebilirim. Open Subtitles بهذه المُعدات سأكون قادراً على أنتاج كميات صغيرة فقط
    Birşey yok kardeşim. Bu Sadece küçük bir deniz türbulansı. Open Subtitles لا بأس , صديقي إنه اضطراب بحر بسيط فحسب
    Sadece küçük bir endişem var... Yaratıcı olarak. Open Subtitles يساورني قلق بسيط فحسب إبداعي...
    Sadece küçük bir hediye. Open Subtitles هذا شيء بسيط فحسب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more