Sadece şaka yüzünden değil! Sadece kendini düşünüyorsun! | Open Subtitles | إنها ليست مجرد مزحـة، أنت تُفكر فى نفسك فقط. |
Sadece kendini tanırsan, kazanabilirsin de kaybedebilirsin de. | Open Subtitles | ان كنت تعرف نفسك فقط قد تفوز وقد لا تفوز |
Ama bunu gerçekleştirirsen Sadece kendini öldürmeyeceksin. | Open Subtitles | .. ولكنني أعرف بأنك إذا قمت بفعل ذلك لن تكون قد قتلت نفسك فحسب ستكون قد قتلتها هي الأخري |
Bir kez daha, Sadece kendini düşünmek sanatında ustalaştın. Sadece kafası bozuk. | Open Subtitles | مرة أخرى، لقد برعت في فن التفكير بنفسك فقط إنه منزعج فحسب |
Ayrıca, bir de şu var, hayatıma girip her şeyi alt üst edip Sadece kendini düşünebileceğini zannediyorsun. | Open Subtitles | والشيء الآخر إنه لو اعتقدت أن تدخل حياتي وتقلبها رأساَ على عقب دون التفكير سوى بنفسك |
Bana kral olmam gerektiğini söylüyorsun Sadece kendini düşünen, adamı ölüyor olsa bile? | Open Subtitles | أنت تقولين ، يجب أن أصبح ملك من الذي يفكر بنفسه فقط بالرغم من أن الذي يحميه على وشك ان يموت ؟ |
Diana' yı ve hiç kimseyi dinlememeni istiyor. Sadece kendini dinle. | Open Subtitles | هى لا تريدك ان تستمعى لدايانا او اى احد آخر استمعى فقط لنفسك |
- Sen şaşırmadın. Sen Sadece kendini düşünüyorsun. Geri kalanımızı unuttun. | Open Subtitles | أنت لست مرتبك ، أنت تفكر في نفسك فقط نسيتنى نحن الباقين |
Yalan söylersin, hile yaparsın. - Sadece kendini düşünürsün. | Open Subtitles | أنت تكذب ، تغش ، أنت أنت تفكر في نفسك فقط |
Yaygara koparacağına, Sadece kendini bırak. | Open Subtitles | إنهم يضخمون الموضوع أترك نفسك فقط |
Çok bencilsin! Sadece kendini düşünüyorsun! | Open Subtitles | انت انانى جدا تفكر فى نفسك فقط |
Herkesi kurtarmayı mı deneyeceksin yoksa Sadece kendini mi? | Open Subtitles | أتحاول إنقاذ الجميع أم إنقاذ نفسك فحسب ؟ |
Çift canlı olmakla Sadece kendini kurtarmadın. | Open Subtitles | عندما أصبحت مزدوجاً فأنت لم تنقذ نفسك فحسب |
Sadece kendini değil, tüm büronu rezil ettin. | Open Subtitles | لم تحرجي نفسك فحسب ولكنك أحرجتي المكتب برمته |
Siddarth sen Sadece kendini düşünüyorsun. | Open Subtitles | سيدارث أنت تفكر بنفسك فقط ولا تفكر بالأخرين أبداً |
Sadece kendini düşünmüyormuşsun, ailemiz de önem veriyormuşsun. | Open Subtitles | , أنت لا تهتمين بنفسك فقط أنت تهتمين بالعائله |
Hayatıma girip her şeyi alt üst edip Sadece kendini düşünebileceğini zannediyorsun. | Open Subtitles | تتوقع أن تدخل حياتي وتقلبها رأساَ على عقب دون أن تفكر بأحد سوى بنفسك |
Dünyayı kurtarmak istediğini söylüyorsun ama Sadece kendini önemsiyorsun. | Open Subtitles | تقولين أنك تحمين الكوكب لكنك لا تهتمين سوى بنفسك |
O kendisine ekoterörist diyor ve beyaz adamın Sadece kendini düşündüğünü söylüyor. | Open Subtitles | الذي يدَّعي أنه يحافظ على البيئة مستخدماً العنف ويقول أن الرجل الأبيض يهتم بنفسه فقط |
Hartum'a seni yolluyorsam numara yapacağını, emirleri dinlemeyeceğini biliyorum, ve bir takım mistik zorunluluk adı altında Sadece kendini ortaya çıkaracağını, ve bu hükümeti bulaştırmak için elinden gelenin en iyisini yapacağınıda biliyorum. | Open Subtitles | اعرف اننى لو ارسلتك الى الخرطوم عليك أن تلعب الحيل ، تتجاوز أوامرك، وباسم بعض الصوفية الضرورية ، والظاهرة فقط لنفسك ، عليك بذل قصارى جهدك العبقرى لاشراك الحكومة حتى شريط القبعة |
Sadece kendini düşünen, ihtiraslı bir iş kadını olduğumu düşünüyorsun. | Open Subtitles | لا، أنت تظن بأنني المراة المهنية الطموحة التي تهتم فقط بنفسها |
Sen Sadece kendini düşünüyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تفكرين بنفسكِ فقط |
Ancak şu an Sadece kendini kandırıyorsun. | Open Subtitles | إلّا أنّك الآن لا تخدع سوى نفسك. |
Sonsuza dek Los Angeles'ta kalacak değil ya. Sadece kendini bulması gerek. | Open Subtitles | لن يضل في لوس انجلوس كثيرا انه يريد ان يجد نفسه فقط |
Ama genellikle, insanlar Sadece kendini düşünürler bugünlerde. | Open Subtitles | لكن في الغالب . .. فإن الناس تفكر في أنفسها فقط في تلك الايام |
Şimdi 1960'lara geri dönelim, Afrika Sadece kendini beslemiyor, ... ...ayrıca yiyecek ihraç ediyordu. | TED | الآن ، و بالعودة للستينيات، إفريقيا ، لم تكن فقط تغذي نفسها ، بل كانت أيضا تصدر الغذاء. |
Sadece kendini düşündün ve ölen adamın cinayet suçunu. | Open Subtitles | انت لا تهتم الا بنفسك وتهمة القتل على هذا الحارسِ الميتِ |