Buraya Sadece konuşmaya geliyorsun. | Open Subtitles | أنت تأتي إلى هُنا فقط للتحدث |
Buraya Sadece konuşmaya geldim. | Open Subtitles | أنا هنا فقط للتحدث. |
Sadece konuşmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | ...أقصد، كنتُ أقوم بمحادثة فحسب |
Sadece konuşmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | أقصد، كنتُ أقوم بمحادثة فحسب... |
Sadece konuşmaya devam edelim. İçerisinde her şey yolunda olsun da. Silah! | Open Subtitles | إستمر فى التحدث فقط وتأكد من أن كل شئ على ما يرام فى الداخل حسناً ؟ |
Sadece konuşmaya gelmek için çok uzun bir yol. | Open Subtitles | هذه مسافة طويلة تسافرها من أجل التحدث فقط. |
Onu öldürmeye gelmedik. Sadece konuşmaya geldik. | Open Subtitles | وأننا لسنا هنا لقتله ولكن فقط للحديث |
Ben sadece...konuşmaya geldim. | Open Subtitles | .أنا. جئت للتحدث فقط |
Sadece konuşmaya geldim. Biraz konuşacağız, tamam mı? | Open Subtitles | لقد أتيت للتحدث معك فحسب سوف نتحدث قليلاً , حسنـاً ؟ |
Hiçbir şey bilmiyorlar. Sadece konuşmaya gelmişler. | Open Subtitles | إنهم لا يعرفون شيئا لقد جاؤا لأجل التحدث وحسب |
Sadece konuşmaya geliyorum. | Open Subtitles | سأدخل فقط للتحدث إليك |
Sadece konuşmaya geldim. | Open Subtitles | جئت فقط للتحدث |
Sadece konuşmaya geldim. | Open Subtitles | جئت هنا فقط للحديث. |
Bana hiçbir şey vermedi Lex. Yemin ederim Sadece konuşmaya gelmişti. | Open Subtitles | (لم يعطني أي شئ يا (ليكس أقسم أنه جاء إلى هنا للتحدث فقط |
Sadece konuşmaya geldim. Biraz konuşacağız, tamam mı? | Open Subtitles | لقد أتيت للتحدث معك فحسب سوف نتحدث قليلاً , حسنـاً ؟ |
Sadece konuşmaya gidiyoruz tamam mı? | Open Subtitles | نحنُ ذاهبين إلى هُناك من أجل التحدث وحسب ، حسناً ؟ |