| Sadece söylüyorum, geç saate kadar dışarıdaydın, telefona cevap vermedin.. | Open Subtitles | أنا فقط أقول,أنكِ كنت بالخارج متأخره لم تجيبي على هاتفك |
| İş getirmek istiyoruz. Sadece söylüyorum. | TED | نريد أن ننشأ فرصا وظيفية. أنا فقط أقول ذلك. |
| Bu işe yaramazsa ben Sadece söylüyorum, onların küçük bir almak geldiğinizde biz Mantikorlar yenmek olamaz. | Open Subtitles | أنا فقط أقول ، إذا لم ينجح هذا لا نستطيع أن نهزم المشعوذين عندما يأتون ليأخذوا صغيرهم |
| Sadece söylüyorum, sandviçini yedikten sonra tekrar dönüş yolunda trafiğe kalacağız. | Open Subtitles | انا فقط اقول , سوف تأكلين شطيرتك ثم سوف نقفز لنعود الى المنزل خلال ازمة السير |
| Sadece söylüyorum; hayat, kimya setlerinizden çok daha fazlası. | Open Subtitles | أنا أقول فقط الحياة هي الوسع مما تقومون به في مختبراتكم |
| Sadece söylüyorum bilirsin. | Open Subtitles | أنا فقط أخبرك , وأنت تعلم أليس كذلك ؟ |
| Sadece söylüyorum. Kaçırman çok zor. | Open Subtitles | أنا أقول فحسب , من الصعب تضييعها |
| Hayır, hayır, ben sadece, ben Sadece söylüyorum, bana söyleyebilirdin. | Open Subtitles | لا، لا، أنا فقط أقول أنه كان عليك إخباري |
| Sadece söylüyorum, öylece sallanan penisiyle önünde bir adam duruyor. | Open Subtitles | أنا فقط أقول أنه يوجد أمامك رجل عار و حاشيته تتدلى أمامه |
| Ben Sadece söylüyorum onlar tümü beyin cerrahları sınırları olmayan doktorlar olacak değildi ya. | Open Subtitles | أنا فقط أقول لن يكونوا جميعا جراحي دماغ متطوعون للعمل كأطباء بلا أجر ماذا عن هذا الرجل؟ |
| Sadece söylüyorum. Yani kliniğe gitmek istersen. | Open Subtitles | أنا فقط أقول , إذا كنت ستذهبى إلى العيادة |
| Biliyorum. Gerçekten benimle öpüşmen gerekmiyor, ben Sadece söylüyorum. | Open Subtitles | أعلم، ليس عليكي أن تُقبليني، أنا فقط أقول |
| Sadece söylüyorum, Kızıl geri döndüğünde belki de benim için çalışabilirsin. | Open Subtitles | انا فقط أقول عندما تعود حمراء الشعر مرة أخرى ربما تريدي العمل لي |
| Sadece söylüyorum, bizim bilmediğimiz şeyleri biliyor olabilir. | Open Subtitles | أنا فقط أقول أنها قد تعرف شيئا نحن لا نعرفه |
| Sadece söylüyorum bana güzel gidiyor gibi geliyor. | Open Subtitles | انا فقط اقول , كما تعلمين يبدو على الورق ان الامور تجري بيننا على ما يرام |
| Sadece söylüyorum. İyi bir kızın var. | Open Subtitles | انظر انا فقط اقول انت لديك ابنة عظيمة اليس كذلك |
| - Sadece söylüyorum, siyah James Carville olabilirdim? | Open Subtitles | انا فقط اقول يمكن ان اكون -الأسود جيمس كارفيل. |
| Sadece söylüyorum; hayat, kimya setlerinizden çok daha fazlası. | Open Subtitles | أنا أقول فقط الحياة هي الوسع مما تقومون به في مختبراتكم |
| Şimdi evet veya hayır deme. Sadece söylüyorum. | Open Subtitles | ليس عليك ان تقبل او ترفض الان فقط أخبرك |
| Sadece söylüyorum, bu akşam işim yok. | Open Subtitles | أنا أقول فحسب , أنا متاح هذه الليلة |
| Sadece söylüyorum. | Open Subtitles | أبدي رأيي فحسب. |
| Sadece söylüyorum. | Open Subtitles | أَنا فَقَطْ أَقُولُ. |
| Sadece söylüyorum, güzel bir perukla mükemmel bir Korkak Aslan* olabilirsin. | Open Subtitles | انا اقول فقط انها باروكة جيدة بعيدا عن كونها اسد جبان رائع |
| Sadece söylüyorum. Bakmaya iznim var, değil mi? - Eminim. | Open Subtitles | إنّي أقول فحسب مسموح لي بالنظر، أليس كذلك؟ |
| Yani benim için değil, Sadece söylüyorum. | Open Subtitles | انا اعني ، هذا غير صحيح انا فقط اخبرك |
| Ben Sadece söylüyorum. | Open Subtitles | مجرد قول - أجل - |
| Sadece söylüyorum, bütün arkadaşlarımın anneleri çocuklarını götürüyor. | Open Subtitles | انا اقول فحسب كل أمهات صديقاتي سيأخذونهم |
| Ben Sadece söylüyorum. Şayet istediysen. | Open Subtitles | .أنا أقول وحسب إذا أردت ذلك |
| Sadece söylüyorum. Nasıl oynamak istersin? | Open Subtitles | فقط أخبركِ كيف هي لعبتك |