Sadece siz, kendi hikâyenizi yazabilirsiniz ve tek ihtiyacınız olan şey bazı araçlar. | TED | فقط أنت يمكنك كتابة قصتك، وكل ما تحتاجه هو بعض الأدوات. |
Herkes gidecek ve biz yalnız kalacağız. Sadece siz ve ben. | Open Subtitles | كل الناس ذهبوا، ونحن سنكون لوحده فقط أنت وأنا. |
Lord Vader, Bilmeliydim. Sadece siz bu kadar cüretkar olabilirsiniz. | Open Subtitles | لورد فادر، كان يجب أَن أعرف أنت فقط يمكن أن تتجرأ هكذا |
Tahtınız, ordunuz ya da altın şehriniz değil. Sadece siz. | Open Subtitles | ليس تاجك ولا جيشك و لا مدينتك الذهبية ، أنت فقط |
Madem öyle, çaycı çocuk göremedi de niçin Sadece siz gördünüz? | Open Subtitles | اذا كان هناك روح فلماذا أنت الوحيد الذي مكنه رأيته |
- Peki, Sadece siz ve bebek mi olacak? Hayır. | Open Subtitles | -إذاً ، أنكِ أنتِ فقط و المولود ؟ |
Sadece siz verebilirsiniz. Öyleyse siz ne isim veriyorsunuz? | Open Subtitles | أنتم فقط من يستطيع أعطائه أذاً ما هو قراركم؟ |
Sadece siz değil. | Open Subtitles | فهي ليست مجرد لك. |
Numarasından sonra, gözlerden uzak bir görüşme ayarladım, Sadece siz ve Matmazel Satine, tamamiyle yalnız. | Open Subtitles | بعد دورها، أنا رتبت إجتماع خاص فقط أنت والآنسة ساتي |
Diyebilirim ki Sadece siz, ben ve Bay Ramse olanların farkındayız. | Open Subtitles | بقدر ما أستطيع أن أقول، فقط أنت و السيد رامزي و أنا الذين نعلم بوجود إختلاف |
Biz değil, hayır. Siz. Sadece siz. | Open Subtitles | ليس نحن ,لا,فقط أنت أنا مجرد رسول |
Gayet iyi biliyorsun ki Sadece siz değil tüm Shivgad köyü benim ailemdir. | Open Subtitles | وأنت تعرف جيدا أن ليس فقط أنت اثنان .. ولكن كامل Shivgad هو عائلتي. |
Karanlık'ın geldiğini söyledi ve onu Sadece siz durdurabilirsiniz dedi. | Open Subtitles | لقد قال إن "الظلام" قادم .. و فقط أنت و أنا نستطيع أيقافه |
biliyor musunuz, siz sadece..siz gerçekten öküzsünüz. tamam.. anladım. | Open Subtitles | أتعرف، أنت فقط.. أنتم حقا أشقياء. حسنا، حسنا، حسنا. |
Sadece siz mi kalkıyorsunuz yoksa sırayla mı? | Open Subtitles | أنت فقط, أم أنكم تتعاقبون على ذلك يارفاق؟ |
- Bizi oraya Sadece siz götürebilirsiniz. - Bu ölüm kalım meselesi. | Open Subtitles | أنت فقط يمكنك أن توصلنا إلى هناك - إنها مسألة حياة أو موت - |
Ama bu imkânsız. Sadece siz bu yeteneğe sahipsiniz. | Open Subtitles | ذلك مستحيل أنت فقط عندك هذة المقدرة |
Eksik olan Sadece siz varsınız. | Open Subtitles | و سمو الأميرة جميعهم حضروا أنت الوحيد المُتغيب |
Anlıyorum. Burada soruları Sadece siz sorarsınız. | Open Subtitles | فهمت، أنت الوحيد الذي يحقّ له طرح الأسئلة؟ |
Peki, Sadece siz ve bebek mi olacak? | Open Subtitles | إذاً أنه أنتِ فقط و الطفل |
En önemli şey; Sadece siz kendinizi değiştirebilirsiniz Ve sadece ve Sadece siz dünyayı değiştirebilirsiniz Ve dünyayı insanlar ve aynı şekilde Penguenler için daha iyi bir yer yapabilirsiniz. | TED | أهم أمر هو أنكم أنتم المخلوقات الوحيدة القادرة على تغيير نفسها و أنتم فقط من بإمكانه تغيير العالم و جعله مكان أفضل للبشر و لطيور البطريق أيضاً |
Sadece siz duyabilirsiniz. | Open Subtitles | ممّا يعني أنّكم الوحيدون اللائي تستطيعون سماعه |
Sadece siz. Bir de bu iyi siyah adam ve satıcı kız. | Open Subtitles | فقط انتم وهذا الرجل الاسود الطيب وفتاة المبيعات |