Sadist bir ruhu var. | Open Subtitles | فهو ملئ بالضغينة |
Sadist bir ruhu var. | Open Subtitles | فهو ملئ بالضغينة |
Bu elebaşı Sadist bir suçlu ve uluslararası bir silah satıcısı çalıntı bir Scorpion füzeyi Orta Asyalı teröristlere satmak için anlaşma yaptı. | Open Subtitles | إنه ذو عقل إجرامى سادى و تاجر سلاح دولى ... الذى عقد إتفاقا لكى يبيع صاروخ سكوربيون إلى خلية إرهابيين من الشرق الأوسط |
Evet, son iki günümü, Milwaukee Polis Departmanında Sadist bir seri tecavüzcünün başı için geçirdim. | Open Subtitles | نعم، حسنا، لقد امضيت اليومان الماضيان فى رأس مغتصب سادى متسلسل من اجل شرطة ميلووكى |
Hayat, Sadist bir komedi yazarının kaleminden çıkmış bir film gibi. | Open Subtitles | الحياة كوميدية مكتوبة عن طريق كاتب كوميدي سادي |
Sizin yozlaşmış Sadist bir yaşlı olduğunu daha önce söylemediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | أعتذر لأني لم اخبرك من قبل أنك رجل عجوز سادي |
Yani, seni gören biri, Sadist bir katil olmadığını anlar. | Open Subtitles | أعنى .. نظره واحده إليك و سيعرفون أنك لست قاتلا ساديا |
Belli ki bu adam cinsel açıdan Sadist bir psikopat. | Open Subtitles | هذا الرجل مختل ساديا |
Harry, bence sen ödlek, kokuşmuş, Sadist bir orospu çocuğusun. | Open Subtitles | هارى, اظنانكاصفر,عفن , سادى , ابن عاهره |
Gerçekler Kit'in Sadist bir canavar tarafından işkence gördüğüdür. | Open Subtitles | .... الحقيقة أن كيت يُعذبها شيطان سادى |
Sadist bir zorba tarafından büyütülmekle ilgili bir şeydi bu. | Open Subtitles | أعتقد أن لها علاقة بكوني قد تربيت على يد متنمّرٌ سادي. |
- Evet. Tek bildiğim vahşi , Sadist bir katil olduğu ve lezbiyenlerden hoşlandığı. | Open Subtitles | كل ما أعرفه عنه أنه رجل عنيف، بلطجي سادي كان يحب الشواذ من النساء |