| Onun suçu safkan bir Yorkshire teriye yavrusunu içeriyor. | Open Subtitles | جريمته تتضمن كلب صيد وسِخ من "يوركشاير". |
| Onun suçu safkan bir Yorkshire teriye yavrusunu içeriyor. | Open Subtitles | جريمته تتضمن كلب صيد وسِخ من "يوركشاير". |
| Bu safkan bir Macintosh olsa da, | Open Subtitles | رغم انه ذا طابع كامل من أجهزة "ماكنتوش" |
| Bu safkan bir Macintosh olsa da, | Open Subtitles | رغم انه ذا طابع كامل من أجهزة "ماكنتوش" |
| safkan bir atı ilk görüşte anlarım. | Open Subtitles | لذا فأنا أعرف أذا كان الحصان أصيلاً عندما أري أحدها |
| At yarışına bayılırım. Eskiden hep yarış alanına inerdim. Övünmek gibi olmasın ama safkan bir atım var. | Open Subtitles | أحبّ سباقات الأحصنة، اعتدت الذّهاب للمضمار طوال الوقــت، ولا للتّباهي، لكنّني أمتلك حصانًا أصيلاً. |
| Amerika'yı hecelediğinde... Adı Dennis Smith'ti ve safkan bir Cherokee yerlisiydi. ...özgürlüğü hecelersin. | Open Subtitles | عندما تتهجّى (أ.م.ر.ي.ك.ا) أنت تتهجّى الحريّة - كان اسمه (دينيس سميث), وكان هنديّاً أحمر أصيلاً - |