"sahiden" - Translation from Turkish to Arabic

    • فعلاً
        
    • حقًا
        
    • حقّاً
        
    • حقًّا
        
    • بصدق
        
    • بجدية
        
    • أحقاً
        
    • بأمانة
        
    • حقاَ
        
    • حقّا
        
    • جديا
        
    • فعلًا
        
    • صدقاً
        
    • أنت حقا
        
    • هل حقا
        
    Genellikle hayatımda bir şey gerçek olmayacak kadar iyiyse, sahiden gerçek değildir. Open Subtitles غالباً في حياتي، عندما تبدو الأشياء أنها حقيقية، فهذا لأنها حقيقية فعلاً
    sahiden neye ihtiyacın olduğunu kavramak için 10 yıllık deneyimin oldu. Open Subtitles لديك الآن عشرة سنوات من الخبرة ولاكتشاف ما الذي تحتاجه فعلاً.
    Seviyordu Pierre küçük hanımı sahiden. TED ♪ ♪ يمكنكم أن تروا أنّ بيير قد أحب المدموزيل حقًا.
    Oh... Gerçekten iyisin. Beni sahiden kandırdın. Open Subtitles أنت حقّاً جيّد أنت في الحقيقة تمكنت منّي
    Onunla gittim diye... sahiden benim suçum. Open Subtitles لقي حتفه لأنّي رافقته، ذلك حقًّا كان ذنبي.
    Orayı ilk gördüğümde, sahiden de o eski viyadüke çıktığımda, bir insana âşık olmuş gibi oraya âşık oldum, gerçekten. TED وعندما رأيت ذلك للمرة الأولى، بصراحة، عندما صعدت على ذلك الجسر القديم، وقعت في الحب كأنك تقع في حب أحد ما، بصدق.
    Şu an sahiden benimle yastık muhabbeti mi yapmaya çalışıyorsun? Open Subtitles هل تحاول بجدية أن يكون الكلام وسادة معي الآن؟
    Demelza, senden sahiden Bodrugan'ın ineğini iyileştirmeni mi istediğini sanıyorsun? Open Subtitles ديميلزا هل تعتقدين فعلاً انه يريدكِ ان تعالجي بقرة بودروقان
    Ve bu, bireylerin bir amino asit dizisini sahiden alıp da proteinin nasıl kıvrılacağını çözdükleri bir oyun. TED وهذه لعبة حيث يقوم الأفراد فعلاً بأخذ سلسلة من الأحماض الأمينية ومعرفة كيف سيتضاعف البروتين.
    İIginçtir, senin işini, sahiden yapacak birine vermeye karar verdim. Open Subtitles من المثير للاهتمام . لقد قررت اعطاء وظيفتك لشخص ما يقوم بها فعلاً
    Mevsimi sahiden içinizde hissederseniz değişimlerin, geçmişten gelen sonsuz yeniden doğuşlar olduğunu görürsünüz. Open Subtitles أن كنت حقًا تشعر بها سوف تكتشف انه التغييرات مجرد أبتعاث من جديد لانهاية له
    İnsanlar bana kurt köpeği diyip duruyorlar diye sahiden köpek mi olup çıktım? Open Subtitles الناس تدعوني بـ كلب ذئب الآن تعتقدُ أنني كلب حقًا
    Evet, ama bazı şeyleri sahiden değiştirebileceğimizi düşündük. Open Subtitles أجل ، لكن كنا نعتقد أنه يمكننا تغيير الأمور حقًا.
    sahiden de para için mi Avcı olmak istiyorsun? Open Subtitles أتحاول الغدوّ صيّاداً حقّاً من أجل المال؟
    sahiden de benim yaptığımı düşünmüyorsun, değil mi? Open Subtitles ،لا تعتقد حقّاً أنني فعلت هذا أليس كذلك؟
    Hileye başvurmak sahiden de kötü bir fikir. Adil bir şekilde dövüşeceğiz. Open Subtitles الغشّ حقًّا فكرة سيّئة، سيتحتّم علينا القتال بنزاهة.
    Gecenin bir yarısında gitmenin daha güvenli olacağını mı düşünüyorsun sahiden? Open Subtitles أتخال حقًّا أنّكم ستكونون أأمن الآن برحيلكم في منتصف الليل؟
    sahiden de, sallamiyorum bunu bindigim en güzel teknelerden biri bu. Open Subtitles بصدق. أنا لا أمازحك هذا واحد من أروع القوارب التي صعدت على متنها
    sahiden, Bry. Bizimle gelme konusunu iyice bir düşün. Open Subtitles بجدية براي عليك التفكير بالإنظمام إلينا
    - Psikolojik sorunları algılayabilir mi sahiden? Open Subtitles أحقاً تظن بأنه يستطيع الشعور بالمشاكل النفسية؟
    sahiden Andre Sandrov'un, Pierre Fargo'nun araştırmasını çaldığına inanıyor musun? Open Subtitles هل تعتقد بأمانة بان أندري ساندروف سرق بحث بيري فاركو ؟
    Hayır, sahiden. Kadınlar doğum yaparken böyle dans ederdi. Open Subtitles لا ، ولكن النساء حقاَ ، مازلن يرقصن هذه الرقصة عند الوضع ، في مناطق محددة في العالم
    Kara Koyun Demir Kargı Ağır Zırhlı Şövalyeleri sahiden de ürkütücüymüş. Open Subtitles فرسان الخراف السود بالحراب السود هم حقّا مرعبين
    sahiden, buradan nasıl çıkmayı düşünüyorsun? Open Subtitles جديا ماذا كيف تخطط للخروج من هناك؟
    Bu vizyonun çok yakında gerçekleştiğini görmeyi sahiden de çok isterim. Open Subtitles أرغب فعلًا في أنْ أرى .هذه الرؤية تتحقق قريبًا
    sahiden de, sallamıyorum bunu bindiğim en güzel teknelerden biri bu. Open Subtitles صدقاً أنا لا أمزح هنا هذا واحد من أجمل القوارب
    Sen sahiden eski moda bir adamsın, değil mi? Open Subtitles حسناً ، أنت حقا ً رجُل قديم مُصمم على رأيه ، أليس كذلك ؟
    Washington'da bir yük hayvanıyla evlenen bir başka politikacıya ihtiyacımız var mı sahiden? Open Subtitles هل حقا نحن نريد ساسي من واشنطن آخر متزوج من مجموعة حيوانات ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more