"sahilinden" - Translation from Turkish to Arabic

    • ساحل
        
    • شاطئ
        
    • الساحل
        
    23:17'de Connecticut sahilinden radara girdi. Open Subtitles لقد تعثرت فى السياج فى 23.17 قبالة ساحل كونييكتيكت ، سيدى
    Florida sahilinden ötesi emsalsiz bir vaziyette. Open Subtitles لم يحدث هذا من قبل إنها حاله خارج ساحل فلوريدا
    Bir zamanlar Massachusetts sahilinden uzaktaki bir adada birisi vardı... Open Subtitles في يوم من الايام كان رجل من ايلندا من ساحل ماساشوتس
    Jersey sahilinden millerce ötede, görünürde bir tek okyanus yok, kuş banyosu bile yok. Open Subtitles تبعد اميالا عن شاطئ جيرسى ولا يوجد محيط فى الافق ولا حتى بركه للطيور
    Ben Vicki Chase Erie gölünün sahilinden canlı aktarıyorum. Open Subtitles انها فيكي تشايس مباشر من شاطئ بحيره ايري
    Temel olarak, Rusya'nın kuzey sahilinden Kuzey Kutbu'na yürüyüp sonra Kanada'nın kuzey sahilinden devam etmekti. TED خططت مبدأيًا لأمشي من الساحل الشمالي لروسيا إلى القطب الشمالي، ثم أستمر إلى الساحل الشمالي لكندا.
    Tekne kayıtları, New Brunswick sahilinden bir mil ötede olduğunu gösteriyor. Open Subtitles سجلات السفينة تضعه قبالة ساحل نيو برونزيك
    North Devon sahilinden bir buçuk mil uzaktasın. Open Subtitles أنت تبعُد ميل ونصف عن 'شمال ساحل إقليم 'ديفون.
    Washington ve Oregon sahilinden gelen su okyanusun dip suyuyla karışıp tanklarımızın ağzından giriyor larvalar bu suyla kabuklarını büyütemiyorlar. Open Subtitles أن المياه في أعماق المحيطات قبالة ساحل واشنطن وأوريغون يأتي إلى مآخذ التفريخ،
    Bir hafta önce keşif uçaklarımızdan biri Virginia sahilinden 8 mil açıkta kurtarma gemisi gördü. Open Subtitles منذ إسبوع مضى إحدى رحلاتنا الإستكشافية رصدت سفينة إنقاذ هائمة حوالي 8 أميال عن ساحل "فيرجينيا"
    Buradaki kıyı şeridi tüm Kaliforniya sahilinden uzun. Open Subtitles الشاطئ فيه أطول من كل ساحل "كاليفورنيا".
    Bu gizemli kültürün büyüklük algısını ve etkisini anlamak, kontrol altına alınan krallıklar ve medeniyetler üzerinden Büyük Zimbabve'yi siyasi, kültürel bir varlık olarak resmetmek için, Svahili sahilinden Büyük Zimbabve'ye kadar bazı büyük pazar yerlerindeki altın ve eşyanın izini süremesi gerekirdi. TED كات يتوجب عليه تتبع الذهب والسلع من بعض الأسواق التجارية الكبرى من ساحل سواحلي إلى زيمبابوي العظمى، للإحساس بحجم ونفوذ تلك الحضارة المبهمة، ليكون لديهم صورة شاملة عن زيمبابوي العظمى ككيان سياسي وثقافي عبر الممالك والحضارات التي كانت تحت سيطرتها.
    Chiba sahilinden dönerken Shonagon'un listesini düşündüm, diye yazdı. Open Subtitles لقدكتب.. "أعود على طول ساحل تشيبا
    ABD Gemisi Niagara, geminin mutfağında yangın çıktığında, Maryland sahilinden 200 mil açıklıkta rutin bir eğitim çalışmasını yönetiyordu. Open Subtitles المُقاتله الحربيه نياجرا كانت تُجري تدريبات إعتيادية على بُعد 200 ميل من شاطئ ميرلاند
    Malibu sahilinden ev aldığına göre o anlaşmadan aldığın paranın büyük kısmı gitmiştir. Sen öyle san. Open Subtitles شراء منزل على شاطئ "ماليبو" سيقتطع الكثير من ذلك المبلغ
    - ... Plymouth sahilinden 10 mil uzakta. Open Subtitles -على بعد عشرة أميال من شاطئ بليموث
    Virginia sahilinden misin? Open Subtitles إذاً أنت في شاطئ فيرجينيا
    Kaliforniya, Hermosa sahilinden... Open Subtitles (من شاطئ (هيرموسا) بـ (كاليفورنيا
    Tüm Kaliforniya sahilinden daha uzun bir kıyı şeridi. Open Subtitles شاطئ أكبر من ساحل "كاليفورنيا" بأكمله .
    Hiç kimse Antartika'nın sahilinden Güney Kutbu'na ve sonra tekrar geriye yürümedi. TED لم يستطع أحد أبدًا أن يمضي من الساحل البعيد للقارة المتجمدة الجنوبية إلى القطب الجنوبي ويعود.
    Batı sahilinden dışa doğru çıkarsanız, Fukushima'yı her yerde ölçebilirsiniz. TED إذا ذهبت خارج الساحل الغربي، بإمكانك قياس فوكوشيما في كل مكان.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more