Fahişenin öldürülüş biçimi senin yeteneklerine sahip birini gerekli kılıyor. | Open Subtitles | طريقة قتلها هي التي تتطلب تدخل شخص لديه مواهبك |
Fahişenin öldürülüş biçimi senin yeteneklerine sahip birini gerekli kılıyor. | Open Subtitles | طريقة قتلها هي التي تتطلب تدخل شخص لديه مواهبك |
Tek yaptığım gene sahip birini bulup, cihazı çalıştırmasını sağlamaktı. | Open Subtitles | كل ما كان عليّ فعله، هو إيجاد شخص لديه الجين وحمله على تشغيل الجهاز |
O çocuğun dövmelerine sahip birini arıyorlardı. | Open Subtitles | أنهم يبحثون عن شخص مسن. و كانوا يبحثون عن شخص لديه نفس تلك العلامة التي يملكها الصبي. |
Keske genis bir casus agina sahip birini tanisaydim. | Open Subtitles | هذا لو كنت أعرف شخص لديه شبكة جواسيس واسعة |
Taylor'ın yayınlanmamış "Lacivert Tennessee" isimli "single"ına sahip birini tanıdığını söylediğini duymuştum. | Open Subtitles | انا متأكد تماماً من إنني سمعت انها ذكرت أنها تعرف شخص لديه أغنية (تايلور) الغير موزعه بعد (دارك بلو تينسي)ذكر كلمة: |