"sahip değildi" - Translation from Turkish to Arabic

• يكن لديه
• يكن لديها
• لم تمتلك

Fakat büyük bir şirketle gireceği yasal bir mücadeleyi destekleyecek yeterli kaynağa sahip değildi ve nihayetinde vazgeçti.
لكنه لم يكن لديه الادله ليصعد الامر لمعركه قضائيه مع مؤسسات كبيره وفي النهايه استسلم

Biliyorsunuz, o sıralarda Tesla artık herhangi bir mali imkana sahip değildi.
حسنا , في هذا الوقت , تعلمون , تيسلا لم يكن لديه اي موارد ماليه

En iyi GPA'e sahip değildi.
لقد قبلوه.. ولم يكن لديه ذلك المعدل العالي.

Zavallı Kaplan ne kadar güçlü olduğu konusunda bir fikre sahip değildi.
النمرة المسكينه لم يكن لديها ادنى معرفه ما هو مقدار قوتها

Joshua bütün kurallara sahip değildi, Artie.
ماذا ؟ جوشوا لم يكن لديها جميع القواعد ، أرتي.

Ellen, satın alınabilir bir yatırım diyebileceğimiz bir hayata sahipti malesef oynaması gereken rol için gerekli güce sahip değildi.
عاشت إيلين حياةً من الأفضل وصفها بأنها مغامرة فاسدة فيها.. وبندم.. لم تمتلك القوة لكي تلعب دورها.

O programı baban yarattı. Yürütmek için gerekli yeteneklere sahip değildi. Oysa sen sahiptin.
والدك من أنشأ البرنامج ، لم يكن لديه ما يلزم لإنجاحه وإنك لفعلت

Josh geziye gitmeye yetecek kadar puana sahip değildi.
جوش " لم يكن لديه ما يكفى من النقاط للذهاب للرحلة

Ama uygulanması için gereken özelliklere sahip değildi.
لم يكن لديه ما يتطلبه الأمر لتشغيله

- Bu kararı verme hakkına sahip değildi!
لم يكن لديه الحق في اتخاذ هذا القرار

Bizimle devam etmek için gerekli ayrıcalıklara sahip değildi.
لم يكن لديها القدرة المناسبة كيتكملبينالعملاء،لذا..

Norveç, milis güçleri haricinde düzenli bir orduya sahip değildi.
النرويج" لم يكن لديها جيش قادر على القتال" فقط كانت تملك بضع ميلشيات نصف مدربه

Lucy'de senin sahip olduklarına sahip değildi.
أترى، (لوسي) لم يكن لديها ما لديك

Lisa gibi evliliğini yürütecek sabıra ve erdeme sahip değildi.
لم تمتلك الصبر والرقي الذان جعلا زواجك بليسا نعمة.