Ağımızın hızlı olduğunu biliyorum ama hızını yükseltecek imkâna sahip değiliz. | Open Subtitles | اعرف , الشبكة سريعة لكن ليس لدينا شئ يوصلها لحدها الأقصى |
Yanızca bu çok büyük spektruma sahip değiliz, hani bunu az önce bahsettiğim sayılarla karşılaştıralım. | TED | اذا ليس لدينا فقط هذا المقدار الكبير من الطيف فلنقارنها مع رقم ذكرته للتو |
Bütün gerçeklere sahip değiliz. Aslına bakarsanız araçların ne olacağını bilmiyoruz, davranış farklı bir şekilde ortaya çıkmadan önce her vakada gidip tam olarak neye bakacağımızı da bilmiyoruz. | TED | ليس لدينا كل الحقائق. ولا حتى نعرف في الواقع ما هي الأدوات، وليس ما نبحث عنه بالضبط في كل حالة يمكننا أن نكون هناك قبل ظهور السلوك بشكلٍ مختلف. |
Ya tüm ipuçlarına sahibiz ve aptalız ya da tüm ipuçlarına sahip değiliz. | Open Subtitles | إما أنّ لدينا كلَّ المعلومات لكنّنا حمقى أو أنّنا لا نملك كلّ المعلومات |
Biliyorsun, açıklamaların zamana ihtiyacı var ki biz zamana sahip değiliz. | Open Subtitles | أنتى تعلمين أن الشرح سيتطلب بعض الوقت ونحن لا نملك هذا |
Çünkü bunu duygularımızın derinliklerinde biliyoruz. Gerekli niteliklere sahip değiliz. | Open Subtitles | وفي قرارة أنفسنا نحن نعلم ذلك ليست لدينا مقومات النجاح |
bu savaşın içindeyiz ve hala bize bu yolda yardımcı olacak temel doktrinlere sahip değiliz. | TED | وحتى الآن، ليس لدينا العقائد الأساسية لتقودنا في هذا السياق. |
Geçmişin geçmesine izin verme lüksüne sahip değiliz. | TED | ليس لدينا الخيار في أن نتخلّى عن الماضي. |
Çalışmayı reddetmek hakkına sahip değiliz. | Open Subtitles | نحن أسرى حرب ليس لدينا الحق في رفض العمل |
Gerekli güce sahip değiliz. | Open Subtitles | ليس لدينا سوى جزء صغير من الطاقة اللازمة |
Şu anda, sebep için yeterli bilgiye sahip değiliz. | Open Subtitles | إلى هذه اللحظة ليس لدينا أي معلومات عن سبب ذلك |
Tüm kasabayı kontrol edebilecek kaynağa sahip değiliz Carla. | Open Subtitles | ليس لدينا العدد الكافي للسيطرة علي كل المدينة.. كارلا |
Şu anda yeterli bilgiye sahip değiliz. | Open Subtitles | نحن حالياً ليس لدينا ما يكفي من المعلومات لتأكيد ذلك |
...basit hassasiyete... ...sahip değiliz. Yaklaşık olarak, | TED | لا نملك نظام يضمن أن حقوق الانسان و كرامته محفوظة |
Bu yüzden diğer markaların sahip olduğu bütçelere sahip değiliz. | TED | لذلك نحن لا نملك الميزانيات مثل الماركات الأخرى. |
Ve gördüğünüz gibi, binalarımızda farklı fikirler sunmaya çalıştık, ama bazen yeterince materyale sahip değiliz. | TED | وأنظر الأن, نحن حاولنا لتقديم أفكار مختلفة في مبانينا لكن غالباً نحن لا نملك الكثير من المواد |
Burada, sağlık hizmeti reformunun olduğu ABD'de ihtiyacımız olan profesyonellere sahip değiliz. | TED | هنا في الولايات المتحدة، حيث نقوم بإصلاح نظام الرعاية الصحية، لا نملك المحترفين الذين نحتاجهم. |
Onlarca yıllık araştırmalara rağmen, hâlen önleyici bir çalışma ve tedaviye sahip değiliz. | TED | بالرغم من عقود من البحث، مازلنا لا نملك علاجاً مغيراً لتقدم المرض ولا علاجاً شافياً. |
Çoğunluğu daha yüksek irtifada, 100 metrenin üstünde, ki oraya ulaşabilecek teknolojiye henüz sahip değiliz. | TED | ،معظم ذلك متوفر على ارتفاعات أعلى ، تتجاوز 300 قدم ،حيث لا نملك بعد التكنولوجيا للوصول إلى هناك |
Henüz bütünüyle hazır değiliz; küçük dış gezegenleri inceleyecek teknolojiye sahip değiliz. | TED | لسنا مستعدين ليست لدينا بعد التكنولوجيا الملائمة لدراسة الكواكب الخارجية الصغيرة |
Çok dikkatli olmak için gerekli ekipmana sahip değiliz. | Open Subtitles | ليست لدينا المعدات اللازمة لكي نحترس جداً جداً |