Hiç sahip olmadığım çocuğum için yas tutmak zorunda değilim. | Open Subtitles | لا يتوجب علي أن أحزن على طفلٍ لم أحظى به |
Daha önce sahip olmadığım bir özgüvenim var. | Open Subtitles | و أنا لدى احترام لذاتى الآن لم أحظى به من قبل قط |
Sadece biraz zamana ihtiyaç var. zaman, benim sahip olmadığım. Kahretsin! | Open Subtitles | يحتاج فقط للوقت وهذا الشئ الذى لا أملكه .لا |
Sadece biraz zamana ihtiyaç var. zaman, benim sahip olmadığım. Kahretsin! | Open Subtitles | يحتاج فقط للوقت وهذا الشئ الذى لا أملكه .لا |
Bazen sahip olmadığım şeylerin hayalini kurmuyor değilim. | Open Subtitles | لا أُنكرُ أن هناك أوقات أفكر فيها بالأمور التي لا أملكها |
Çünkü bilmiyorum, ve senin,benim de sahip olmadığım zihinsel güçlerin yok. | Open Subtitles | لأنى لا أعلم وأنتم لاتملكون قوى عقلية لا أملكها |
Korkarım, kaybettiklerim ve buradan kazandıklarım sahip olmadığım bir beceriklilik havası kazandırdı. | Open Subtitles | ...أخشى أن خسارتي هنا بالأعلى ...وزيادتي هنا بالأسفل أعطتني قدرة لا أمتلكها حقاً |
Bundan böyle, hiç sahip olmadığım lezbiyen kardeşimsin. Ateşkes mi? | Open Subtitles | من الآن فصاعداً ستكوني أختي التي لم أحظَ بها،اتفقنا؟ |
Ona, benim hiç bir zaman sahip olmadığım üstünlükleri sağlamak istiyorum. | Open Subtitles | كل ماأريده أن أكون قادر على إعطائه الفرص التي لم أحظى بها |
Hiç sahip olmadığım kız kardeş gibi. | Open Subtitles | مثل الأخت التي لم أحظى بها بحياتي انها لطيفة |
Mapus kuşu,sen asla sahip olmadığım küçük kardeşim gibisin. | Open Subtitles | يا ولد أنتَ كأنما الأخ الصغير الذي لم أحظى بهِ |
Onun büyük biraderi oldum. Hiç sahip olmadığım bir aile. | Open Subtitles | ،لقد أصبح أخي الكبير .و أصبحت ليّ عائلة لم أحظى مثلها أبداً |
Ama sende... benim uzun zamandır sahip olmadığım bir şey var. | Open Subtitles | لكن أنت ... لديك شيء لم أحظى به منذ فترة طويلة |
Bu benim sahip olmadığım, parlak bir zeka gerektirir. | Open Subtitles | هذا يتطلب عقلاً سريعاً وهو ما لا أملكه |
Onun proton 5 güvenlik duvarını heklemek sahip olmadığım bir zaman alacak. | Open Subtitles | واختراق الجدار الناري "بروتون 5" الخاص بها سيستغرق وقتًا لا أملكه |
Onun proton 5 güvenlik duvarını heklemek sahip olmadığım bir zaman alacak. | Open Subtitles | واختراق الجدار الناري "بروتون 5" الخاص بها سيستغرق وقتًا لا أملكه |
Benim sahip olmadığım güçlere sahip olması gerekiyordu ama ya parlak insanlarla konuşmak o güçlerden biriyse? | Open Subtitles | من المفترض له إمتلاك قدرات لا أملكها لكن ماذا لو أن التحدث مع أولئك اللامعون إحداها؟ |
sahip olmadığım pek çok şey var. Neden çocuklar hakkında soruyorsun? | Open Subtitles | هناك أشياء عديدة لا أملكها لماذا تسأل عن الأطفال؟ |
Yani bu sahip olmadığım başka şeyler de var demektir. | Open Subtitles | هذا يعني أن هناك أشياء اخرى لا أملكها |
Evet. Tanrı bende, sahip olmadığım beceriler gördü. | Open Subtitles | الرب يرى فيّ ملكاتٍ لا أمتلكها. |
Ve sahip olmadığım bağlantılar gerekirdi. | Open Subtitles | و علاقات لا أمتلكها |
Ve sizin, benim hiç sahip olmadığım kocaman bir aileniz var. | Open Subtitles | و قد كنتم عائلتي الكبيرة التي لم أحظَ بها |
Hiç sahip olmadığım kardeşlerim gibi. | Open Subtitles | كانا بمثابة الأخوين الذين لمْ أحظَ بهما |