Artık böyle sahnelere şahit olmuyoruz çünkü aşılar var. | TED | نحن لم نعد نرى تلك المشاهد بسبب اللقاح. |
O, insanlar filmin ne hakkında olduğunu çözmeye çalışırken bunları teyit edeceğini bildiği nesneleri sahnelere, diğer şeylerin arasına yerleştirmekten hoşlanır. | Open Subtitles | وهو يضع أشياء في المشاهد يعلم أنها ستكون مع أشياء أخرى بمثابة أدلة مرجحة عندما يحاول المشاهدين اكتشاف |
Bunun bu kadar iyi olması beni başka sahnelere de birlikte girebiliriz diye düşündürtüyor. | Open Subtitles | رؤية مدى جودة هذا يجعلني أفكر في كل تلك المشاهد الاخرى -التي يمكن ان نحسّنها معاً -على مهلك يا امرأة |
Yazdıkları sahnelere bayıldım. | Open Subtitles | أحب المشاهد التي فيها |
Hüseyin, bu sahnelere dublaj yapalım. | Open Subtitles | (حسين)، دعنا ندبلج تلك المشاهد |